Tarihi 7 Ağustos 2016

Yepyeni Kapı!

İstanbul'da bugün eller ve kalpler
'Demokrasi ve Şehitler Mitingi'
ile kenetleniyor…


Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan
ve AK Parti-CHP-MHP Liderlerinin
katılımıyla, tüm görüşten vatandaşlar
bir araya gelip gururla kucaklaşıyor…


Hep bir ağızdan sloganlar atılacak;
'Şehitlerimiz' için…
'Demokrasimiz' için…


'Tek Millet' için…
'Tek Bayrak' için…
'Tek Vatan' için…
'Tek Devlet' için…


Miting Meydanı'nın yolunu tutarken,
bir yandan da yakın geçmişte toplumu
ayrıştırmaya çalışan nifak yuvalarının
ürettiği kara propagandayı şöyle bir
gözden geçirmekte büyük yarar var!


Sütunumuz kapasitesi doğrultusunda
bugün bari bunlardan sadece birine
değinelim...


Hainlik dolu manipüle haberlerle ülkeyi
özellikle yurt dışında telafisi zor itibar
yoksunluğuna sürüklemeye çalışan ve
köşesinde sürekli komplo cümlecikleri
kurarak Türkiye'yi açmaza sürüklemeye
çalışan gazeteci bozuntularının yabancı
güçlere hizmet eden 'provokatörler'
olduğunu iddia edenlerle...
Batının propagandasının etkisiyle bu
faaliyetlerin 'basın özgürlüğü'
kapsamında değerlendirilmesi gereğini
öne sürenler ayrışmış-kamplaşmış bir
görünüm vermekteydi...


Toplumun bir bölümü basında yer alan
bu kişileri 'hain'...
Diğer bir kısmı da 'aydın' olarak
nitelemekteydi!


Yine bazıları Türkiye'de 'Basın
Özgürlüğü'nün alabildiğine gelişmiş
olduğunu belirtirlerken...
Diğer bölüm Türkiye'de 'Basın
Özgürlüğü' bulunmadığını ısrarla
savunmaktaydı...


Acaba...
Sürekli gerçek dışı haberler yaymak...
Ülkeyi kana bulayacak yalanlarla dolu
provokatif yazılar kaleme almak...
Bir terör örgütünün resmen yayın
organı konumunda faaliyet göstermek...
İnsan Haklarının dışına çıkılarak,
kişileri karalamak-aşağılamak-hakaret
etmek, şereflerle-namuslarla oynamak...
Dış kamuoyunu Türkiye aleyhine
oluşturmak amaçlı manşetler atmak...
Tüm olup biteni hep belli mihrakların
istediği şekilde yorumlamak 'Basın
Özgürlüğü' müdür?


Gelelim bugüne...
Kamuoyunda benimsenen ortak kanaat,
15 Temmuz Darbe Girişimini Amerikan
CIA'nın yaptırdığı...
Daha yumuşatılmış bir ifadeyle,
CIA'nın hiç olmazsa girişimin içinde
bulunduğu, katkı sağladığı yönündedir!


Bu doğrultuda batı medyasının verdiği
sınavı gözden geçirecek olursak;
Suikast timine Cumurbaşkanımızın
uçağının rotasını internet üzerinden
bildirecek kadar ileri gitmişlerdir!
Cumhurbaşkanımızın bir başka ülkeye
kaçtığı yolunda yalan haberler yapıp
moralleri sıfırlamaya çalışmışlardır!
Girişimin ellerinde patlaması sonucu
üzüntülerini açıkça dile getirmişlerdir!


Bunlar ve yerimiz bittiği için
sayamadığımız daha pek çok örnek,
batı Medyası'nın İstihbarat Kuruluşları
ve diğer karanlık odakların tamamiyle
güdümünde olduğunu kesin hatlarla ve
bir kez daha ortaya koymuştur!


Türkiye'deki 'Basın Özgürlüğü'
eleştirip kapkara propagandalarıyla
ülkemiz toplumunun kafasını
karıştırmaya çalışan batının kendi
medyalarındaki net durum budur;
Âleme verir talkını kendi yutar salkımı!


Velhâsıl, batının oyununa gelmemek,
manâsızca didişmeyi bir yana bırakıp
kenetlenmekten başka çaremiz yoktur...
Bu doğrultuda,
'Yenikapı'da, 'Yepyeni bir Kapı'
açılması en büyük dileğimizdir!