Hoşlarına gitmeyen kararlar alınırsa!
Sevmedikleri bir parti iktidara gelirse!
Onaylamadıkları düzenleme yapılırsa!
...
Listeyi uzatmak mümkün...
...
Yeşilciler!
Particiler, gırgırcı gençler!
Artistler, ressamlar, şarkıcılar!
Eh! Tabii, kışkırtıcılar, militanlar!
...
Listeyi uzatmak mümkün...
...
Fırsat bu fırsat diyip,
(meselâ!) sokağa dökülürler...
...
27 Mayıs 1960'daki...
12 Mart 1971'deki...
12 Eylül 1980'deki...
28 Şubat 1997'deki ihtilal ve
müdahalelerin, sokaklara dökülüp
niçin protesto edilmediğine gelince;
...
Dipleri tutmamıştı!
...
Köyde, körkütük iki sarhoş, karşıdan
gelen kadına lâf atmaya karar vermiş!
Ancak kadın yaklaşınca görmüşler ki
'Jandarma Başçavuşunun Karısı!'...
Korkudan hemen caymışlar ama tam
yandan geçerken, sarhoşlardan biri
boş bulunup sesli şekilde yellenmiş...
...
Kadın hiddetle dönüp, "bana mı
yaptın bunu?" diye sorunca, öteki
sarhoş hemen telaşla yanıtlamış;
"Yok valla yenge...
Önce lâf atmaya niyetlendik,
sonra senin kim olduğunu fark
edince arkadaşın dibi tutmadı!"
...
Bizdekilerin de (meselâ!) darbeye,
idama, işkenceye, her türlü insanlık
dışı aşağılamaya karşı dipleri tutmaz!
Ama demokrasinin rayına oturduğunu
görünce (meselâ!) tencere-tava yollara
dökülmeyi marifet sanırlar...
...
Neyzen Tevfik ne demiş;
İnsanoğlu tuhaftır,
her bir lâfı kaldırmaz...
Eşcinsel dersin kızar da,
(meselâ!) öpersin aldırmaz...
