Önce İsrail, tazminat ödemeyi kabul
etti, kuzu kuzu geldi masaya
oturdu...
...
Sonra PKK, ülkeyi büyük
ölçüde terk etti...
...
İki güne kadar IMF'ye son
taksit ödenmiş, bu belâlı
defter de tamamen
dürülmüş olacak...
...
Eh! Vallahi ben ne diyeyim...
"Bu Recep yok mu, bu Recep!"
Çok şükür, bir geldi-pir geldi...
En çetrefilli dertler bitiverdi!
...
Şimdi 'kafayı çalıştırma' zamanı!
Ya ileride, bir başka "Recep"te...
Ya tablo, çok daha farklı olursa?
...
Diyelim, 'bugün olduğu gibi' yine
"Recep" geldi...
"Recep ayının ilk günü" yani...
Ama yine diyelim ki, yıl 2025...
...
Yapılacak bir seçimde,
parlamentoda
hiçbir parti çoğunluğu sağlayamazsa
ve şimdiki sistem hala yürürlükte ise
ne olacağı malûm;
"Koalisyon"...
...
Biliriz ki, bu memleketin kriz yılları,
hep 'koalisyon' dönemleridir!
Gelişme de daima 'tek partinin iktidar
olduğu' yıllarda yaşanmıştır;
"Menderes Dönemi"...
"Özal Dönemi"...
"Erdoğan Dönemi"...
...
Bu yüzden ileride olacakları şansa
bırakmadan, bir an önce Devlet
Başkanlığı'na geçmekte yarar vardır!
Çünkü o sistemde koalisyon ihtimali,
tehlikesi de yoktur!
...
Bunun gerçekleşmesi için,
'Yüce Allah'ın ayı'dır diye her şeyi
"Recep'in hikmetine" bırakmak
doğru değildir! Toplanmalı, ses
verilmeli, geç kalınmamalıdır!
...
Şüphesiz "Recep" de geçicidir!
Mutlaka, ardından gelen;
"Şaban(!)" olacaktır...
...
Bu da;
Bu kez "Ramazan"ı
bekleyeceğiz demektir, hasretle!