Yıllardır filmlerde devasa şatolar, katedraller gördük ve içten içe bir tanesine sahip olmayı hep hayal ettik. İçinde kontlar gibi hüküm süreceğimiz, görkemli bir yaşam alanı... Peki gerçekten bir şatomuz olsa yapacağımız ilk şey ne olurdu?
Kullanmadığım odalardaki kaloriferleri kapattırırdım.
Kilere gidip, ekmek arası domates peynir yapıp, gözetleme kulesine çıkar, manzaraya karşı yerdim.
Yalnız yaşayacaksam, mahzenden tüm odalara evin her köşesini tek tuşla tamamen aydınlatacak şekilde ışık sistemi kurdururdum.
Elin hayaleti, iki dünya arasında sıkışmışı, aksak zombisi, vampiri, ip atlayan ölü kızıyla filan uğraşamam.
Gizli tünel, oda falan var mı diye araştırırım. Belki eski sahibinden bir şeyler bulurum, belli mi olur? Ayrıca at almak lazım. Şatosu var, atı yok dedirtmem. o at alınacak. binmesini öğreniriz sonra, acelesi yok.
Zemin kattaki pencerelere ferforje parmaklık yaptırırdım. Hırlısı var hırsızı var.
Balkonu pvc ile içeri aldırırdım.
Zigon sehpa alırdım.
Kuzey kanadındaki şömineleri yaktırır, arkadaki koruda avlanan bıldırcınları uşağım Archibald'la haber saldığım aşçı Zachary'ye pişirtir, büyük salonda tertip ettiğim şölende Lady ve şövalyelere ikram ettirir, en iri bıldırcını kahkahalarla elle yer, sonra masaya çıkıp dans ederdim.
Balkonu kırdırıp mutfağa katardım.
Doğalgaz, elektrik, su aboneliğini yaptırırdım.
Eksiseyler.com
LÜZUMSUZ BİLGİLER
Su samurları el ele tutuşarak uyuyorlar.
Nedeni ise uyurken akıntıya kapıldıklarında sürüklenseler bile birbirlerini asla kaybetmemeleridir.
TESPİTLİ YORUM
Uzun zamandır mesaj atmayan arkadaşım "Nasılsın" diye mesaj atınca "yapabileceğim bir şeyse yaparım tabi" diye cevap verdim.
NE KADAR OLDU?
Seren Serengil, köpeği Tiny'e "Gülben" ismini duyunca havlamayı öğreteli 15 YIL OLDU
AlkışlıYorum
Babam uzun yıllardır inanılmaz sesli bir şekilde horlar. Her horlayan insan gibi haliyle babam da inanmak istemiyor bu duruma. Bir gece babam uyurken onu kameraya çektik; kendisine izletmek için.
Babam izlerken kısa süreli şok sonrasında hemen savunmaya geçti:
"Beni kandırıyorsunuz siz, görüntü benim ama ses ayı sesi!"