DÜNKÜ "Türk uzay aracı yazılarını" yazarken, geçen senelerde minibüste gördüğüm yazı geldi aklıma ve bugünün konusuna karar verdim.
Minibüste yazan aynen şuydu:
"Bir sana hastayım. Bir de sabah uykusuna." Çok doğru değil mi?
Hepimiz, sabah uykusuna bir şekilde aşığız. Hafta içi, işe gitmek zorunda olduğunuzda sinir bozucu bir zorunluluktur. Sıcacık yatağı bırakıp, karanlık, ıslak ve soğuk sokaklara kendini atmak, sonra o sokakları bile aratan buz gibi iş yerine gitmek azaptır.
Toplu taşıma araçlarında zombi misali insan eti yiyecek gibi bakan mutsuz sıradan insanlar görürüz.
Bakmayın öyle basit gibi durduğuna, o uyku insanlara neler yaptırabiliyor. Mesela bir arkadaşımın yorumu iyiydi: "Ya bu sabah uykusu yüzünden sayısal loto, şans topu, altılı oynuyorum." Düşünün o kadar tatlı geliyor.
Hele o alarmınızın dili olsa da konuşssa. Eskiden horozlu saatlerinizin "ZIRRRR" diye köpek öldüren şeklinde bir çalışı vardı.
Artık onun yerine cep telefonlarımızın girmesiyle istediğimiz şarkıyı alarm yapabiliyoruz.
Ama eğer çok sevdiğiniz bir şarkıyı telefonunuzun alarm sesine ayarlarsınız o şarkıdan nefret edebilirsiniz. Deneyin isterseniz.
Ne demiştik eğer alarm konuşsa şöyle derdi herhalde:
- Uyannnnn. Günaydın.
Ertele tuşuna basarsan...
- Duymadın sanırım uyannn.
Ertele tuşu yine.
- Uyansana yaaaa.
Ertele tuşuu.
- Uyansana lannnnnn.
Ertele tuşu.
- Biraz daha alsın uykusunu bekleyelim. Sonra uyandırırım.
- Uyansana lan geri zekalı.
Ertele tuşu.
- Uyanmayanınnnnn!..
Ertele...
- Başlarım ulan ben, bırakıyorum bu işi. Anam ağladı seninle mi uğraşacağım lan.
Bakınız sabah kalkan yüzlere.
Resmen öğleye kadar evrim geçiriyor.
Patlamış gözler ile manasız bakışlar. Dokunsan havaya uçacak bir bomba kıvamında insanlar.
Bazıları geçen dakikaları değerlendirip toplu taşıma araçlarında tanımadığı bir bedenin omzuna koyarak ağzını, bırakın sinek kaçmasını martı girebilecek kadar açık uyuyan insancıkları görebilirsiniz. Neyse uykum geldi yazarken. Yazıma son verirken, "Bir size hastayım bir de sabah uykusuna..."
LÜZUMSUZ BİLGİLER
İspanya, Benidorm'un en yüksek gökdeleninin yüksekliği (47 katlı/ 650 feet) ama asansörü yok. Sebebi ise unutulması...
NE KADAR OLDU?
Bursa'da bir manavda sivri biber kalmadığını öğrenen bir vatandaş "Bu nasıl manav?" diyerek domatesleri kurşunlayalı 15 YIL OLDU
FIKRA
Temel üniversite sınavına girmiş.
Her soruda yazı-tura atarak cevapları vermiş.
İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip, salonu terk etmiş. Temel ise hala yazı-tura atıyormuş.
Sınav danışmanı, Temel'in yanına gitmiş:
- Bütün sorular için yazı-tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
- 1 saat önce bitirdum.
- Eee peki neden hala duruyosun burada?
- Cevaplarımı kontrol edeyrum...
AlkışlıYorum
Annem çeyizinden kalma saati babama benzetiyor. Çünkü ikisinin de kafasına vurulduğu zaman çalıştığını düşünüyor.