Bütün insanlar ilgi odağı olmayı sever. kadın-erkek farketmez. Ama oyunu çirkin oynamaya gelince kadınların bu konuda bir vahşi hayvan kadar acımasız olduklarına bir çok kez şahit oldum. Kadınların ilgiye aç olmaları kendi doğalarından kaynaklanır.
Hani bir söz vardır ya "Kadınlar bir çiçektir" evet solmamaları için onlara su gerekir. Suları da ilgidir.
-Alo? -Farkında mısın tam 45 dakika oldu aramadın beni hala?
- Aşkım toplantıdaydım da ondan şeyedemedim.
-Demek toplantı... İyi o zaman o toplantılarla toplanırsın akşam da.
- Bidenem dur öyle değil...
Toplantı işte sadece arayacaktım.
- Hıh, 45 dakikadır düşüncektin bunu artık küstüm.
-Dur hayatım çok seviyom seni...
- Hmm di mi ama peki peki hadi bayy.
Bunların manyak derecesinde olanları vardır ki bu artık hastalık boyutuna ulaşmıştır.
-Aşkımmmmm.
-Söyle bebişkom.
-Bana hiç sevdiğini söylemiyon.
- Nasıl ya demin dedim ya.
- Hani ben bir şey duymadım.
-Cossss... (Serin kumlardan kaynar suya atlamış gibi.) Her şey süperken bir anda kimsenin anlamadığı bir şey yüzünden kavga gürültüyle ilişkiyi bitme noktasına getirip, haklı olarak kendini savununca da "Allah belanı versin, bir güzel sözü çok gördün kendini savunmak yerine" diye üste çıkabilirler.
Ya da baktılar üzerlerindeki ilgi azaldı, olay çıkarırlar. Küserler, surat yaparlar, terkedilirler, akıllanmazlar...
Bazı yalnız kadınlar ise ilgisizlik nöbetleri geçirdikleri zaman, kendisine ilgi gösterme potansiyeli edinmiş kişilere sms, Facebook gibi yollarla amiyane tabirle bulaşıp nöbeti atlatma adına girişimlerde bulunurlar.
Mesaj: -Nasılsın? (Bi yoklayayım, duruyor mu orada) -Aaa iyiyim sen nasılsın? Beni unuttun sandım. (Ağzının suları akıyor) -İyiyim niye unutayım canım. (Unutur mu acil ihtiyaç anında ego tatmini için camı kırınızda ilk sıradasın) - Ne biliyim hiç arama sorma yok.
(Veryansın yapayım) - Beni özledin mi:) (Başlıyor ilgi artışları) - Özledim:) (Ooo pası aldı, göğsünde yumuşattı, vurdu ve gol oldu) -Niye özledin:) (dar alanda kısa paslaşmalara devam) -Sen özlenmez misin?
-:))))) (Cilve yapıyor)
KEL KENDİNE GEL
Bizim Temel sinemaya gitmiş. Oturmuş, bir bakmış önünde aynı Dursun'un kafaya benzeyen kel bir adam. Avucunu öpüp bir şaplak atmış. Adam döner dönmez de: "Ula Dursun ne yapıyısın?" diye sormuş. Adam da: "Yav ne Dursun'u kardeşim manyak mısın?" diye kızmış. Adam yerini değiştirmiş önlere gitmiş. Biraz sonra da bizimki gitmiş adamın arkasına oturmuş, avucunu öpüp yine bir şaplak atmış. Adam döner dönmez de: "Ula Dursun ne yapıyısın?" diye sormuş. Adam da: "Yav ne Dursun'u deli herif?" diye kızmış ve yine yerini değiştirmiş. Temel de hemen arkasına oturmuş ve bir daha şaplak atarak: "Ula Dursun, yarım saattir sen diye başka bir adama vuriyurum" demiş...
HEP AYNI YER
Üçüncü kez boşanan ustamız dördüncü kez evleniyor. Ve bütün düğünlerin aynı salonda olmasından dolayı, düğün nerede diye soranlara kısaca "Her zamanki yerde" diye cevap veriyor.
VIY VIY
Bir grup KTÜ'lü hoca, yaylaya pikniğe çıkacaktır...
Köyden bir kemençe çalan amcayı da yanlarına alırlar.
Amcam çalsın, millet oynasın maksat.
Amca alır kemençeyi tam otobüse binerken der:
- Durun da notalarımı unuttum! Şaşırır tabi hocalar, notayla mı çalıyor amca diye.
Herhalde repertuarı var adamın diye düşünürler.
Amca evden defteri alır, otobüse biner, defteri açar, yazanlar aynen şöyledir: "Vır vır vır vır vır, evetlema evetlema (Acele etme), gıy gıy gıy gıy, dur ha burda, vı vır vır vır vıııırrr vır vııır..." Aynen yaşanmıştır.
AlkışlıYorum
1.80 boylarında, sarışın, mavi gözlüydü. Yemek yerken bakışmaya, hatta birbirimize gülümsemeye başladık. Derken bir şey dikkatimi çekti. Ve oturduğum masadan kalkıp yanına gittim. Elimi uzatıp ''Merhaba, Türk müsünüz?'' dedim, ''Aaaa, nasıl anladın?'' dedi şaşkın şaşkın. ''Anladım işte'' diyebildim sadece. Diyemedim ki, ''Tabağındaki köfteyi önünde bıçak dururken çatalın kenarıyla kesmeye çalışıyorsun!'' diye. Diyemedim ah!