Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 24 Haziran 2016

Uykucuların anlayacağı durumlar

Hepimiz eksikliğinden mustaribiz, çünkü biliyoruz ki hiçbir zaman yeterli gelmeyecek, hep erken uyanıyor gibi hissedecek, keşke her gün Pazar olsa diye sitem edeceğiz. Bir de bunun uykuya aşık olma kısmı var, işte biz ona eğildik. "Tembelim ezelden, gönlüm geçmez şekerlemeden" diyenler için ölümüne uykucu olanların anlayacağı durumlar, gönderdik gelsin.

* Anne karnından "5 dakika daha n'olur" diyerek çıkmışsınızdır.

* Hafta sonu kaçta uyanırsanız uyanın o saat erkendir ve erken kalacaktır "CUMARTESİLERİ UYUMAK İÇİNDİR!"

* İlkokulda daha fazla uyuyabilmek için önlüğü geceden giyme planları yapan kişi de sizdiniz.

* Tak fişi bitir işi hesabı 5 dakikada hasta olabilme gibi yetenekleriniz vardır. Anneaaaa karnım ağrıyo zaten bugün önemli dersler yok beden beden, din din, sosyal sosyal, rehberlik!

* Garfield size dünyanın en bilge insanı gibi görünür Şunu ilkokul zamanlarınızdan hatırlarsınız belki.

* Patrick de öyle
- Kalkmak istemiyorum
. - Hareket etmek de…
- Başka bir şey de!

* Alarmlar yok etmeniz gereken yegane düşmanınızdır, hepsi patlasındır.

* Kahvaltı sizin için bir zevk değil, zorunluluktur; 5 dakikada halledilir.

* Daha güne başlarken iple çektiğiniz tek şey gün bitiminde gelecek olan uyku saatidir.

* Yatağınız her şeyi yaptığınız yerdir, adeta yoldaşınızdır. Hatta onunla evlenmek isteyebilirsiniz.

* Bazen güne devam etmenizi sağlayan tek düşünce bir ara azıcık da olsa şekerleme fikridir.

* Koalalar gözünüze girmeyi başaran yegâne hayvanlardır Çünkü şöyle uyurlar bütün gün.

* Yapılan her plan, verilen her söz daha fazla uykuyla değiş tokuş edilebilecek küçük, değersiz şeylerdir.

* Egzersiz sadece uzaktan bakılacak, asla ama asla yapılmayacak bir şeydir. Belki yatakta yapabilirsiniz. Uyuyarak.

* Arkadaşlarınız onları ekmenize alışkındır, zira uyuyorsunuzdur.

* Sabahları şöyle görünmek artık bildik bir manzaradır.

* Hiçbir güç sizi uyandırmaya yetemez.

TEMEL
Karadeniz'in iki ünlü yüzücüsü Temel ile Dursun, değişiklik olsun diye bu sefer Akdeniz'de bir uzun mesafeli yüzme denemesine çıkarlar.
Yüzerek Kıbrıs'a gitmek üzere, Mersin limanından denize açılırlar. Saatlerce kulaç attıktan sonra Dursun, biraz gerisinde kalan Temel'e hem bağırır hem de hızlanır.
- Ula Temel.
Haçan az kaldu uşağum. Peş parmak dağlarinu görüyrum bile, 15 takkaya kalmaz Kibrus'tayız.
Ama arkadan gelen Temel, biraz sinirli, biraz da yorgun zar zor öne doğru bağırır:
- Tursiiin, ula pen bitmişum. Pen mahfolmişum, yorulmişum ki hemi de nasıl!.. Sen devam et var Kibrus'a ben dayanamayacağum, geri döneyrum...

AlkışlıYorum
Çatı katındayım! Etraf karanlık mı karanlık. Elimde fenerle eski eşyalarımın olduğu sandığın kapağını açıp içine elimi daldırdım veee… O anda karşıdan bir el de benle birlikte sandığın içine daldı! Besmelelerle geri kaçıp çığlık atarken fenerimin doğru açıyı bulmasıyla gerçeği öğrendim ve deli gibi gülmeye başladım. Meğerse sandığa uzanan ikinci el, sandık kapağındaki aynadan yansıyan kendi elimmiş!..