Çakal, avının etrafında devamlı dönerek onu yoran enerjisi bitmeyen ve köpek sınıfına giren hayvandır. Sanılanın aksine sadece yüzde 35 oranında leş yerler.
Yiyecek bulmada müthiş yeteneklidirler.
Sürüleri takip ederek sabırla leş, su kenarlarına konuşlanarak av beklerler. İnsanın atıklarından her zaman faydalanmayı bildikleri için insanları gördüklerinde kaçmak yerine atıklarını takip ederler. Atık değerlendirme konusunda ustadırlar.
Dünya dillerine Türkçe'den girebilmiş (yoğurt gibi etnik kökenli olmayan) yegane kelimedir.
Mesela İngilizcesi Jackall.
Ama biz özellikle son yıllarda bunu insan sıfatıyla kullanmaya başladık.
Türk argosu sözlüğüne göre;
1. Kurnaz
2. Aciz (kimse)
3. Sevilmeyen, değersiz düzenbaz, bayağı kimse.
4- Cin gibi
5- Kişilerin zayıf anlarını kollayan fırsatçılar için,
6- Başkalarına iş yığma becerisine sahip cingözler için,
7- Etrafındakileri aptal yerine koymayı marifet sayanlar için,
8- Dürüstlükten nasibini almamışlar için,
Peki bu kadar anlama giren söz nasıl kullanılır. Tabi bunu söylerken ifade çok önemli.
Erkekler genelde bu kelimeyi kullanır. Yaptığı kurnazca bir işe "Ulan ne çakkal adamsın ha" örnektir.
Ya da karşı tarafa yapılan bir yalnışta "Çakal mısın lan sen" gibi..
Çakal yazıldığı gibi tek k ile değil çift k ile söylenir. Söylerken kafa iki yana istemsizce sallanır.
Bazı bölgelerimizde ikinci k'nin yerine hafif gırtlaknameli bir "g" kullanılır. Ayrıca ilk "k" biraz uzatılır (En az iki k degerinde) ve evet, kafa istemsizce sallanabilir.
Ama benim hoşuma nedense başın 90 derece yukarıya dikilirek söylendiği haller gider.
Çevremizde bol bol olan insan tipi. 15 yaşında olanı da vardır, 55 yaşında olanı da, hatta yaşlandıkça daha ustalaşırlar. Şimdi etrafınıza bakınca görebilirsiniz.
Hatta kafanızı çevirdiğinizde içinizden 'ÇAKKAL' dediğinizi duyar gibiyim. Allah sizi bu çakallardan
mümkün olduğunca uzak tutsun.
100 MİLYON
Tahsilli bir genç zengin bir adamın kızını istemeye gitmişti. Adam delikanlıyı görür görmez pek beğendi ve onu kendine damat yapmak için şöyle dedi:
- Benim üç kızım var. Hiçbiri de evlenmedi. Rahat bir evlilik yapmalarını istiyorum. Bu yüzden her birine düğün zamanı yaşına göre para vermek istiyorum ki koca evine eli boş gitmesinler. Mesela on sekiz yaşında olana ons ekiz milyon tümen, yirmi beş yaşında olana yirmi beş milyon tümen, otuz iki yaşında olana da otuz iki milyon tümen vermek niyetindeyim. Hangisini isterseniz, benim için fark etmez.
Delikanlı biraz düşündükten sonra sordu:
- Affedersiniz, sizin yüz yaşında kızınız var mı?
AVAMIZ
Roman mahallesinde kavga çıkar bir kişi bıçaklanır. Ambulans çağırırlar ve hasta yakınlarından biri ambulansta şoförün yanına geçer ve o koparan cümleyi kurar... :
"Abe üttür üttüürr avamız olsun" :)
DENİZ PERİSİ
Temel, bir Fransız ve bir Amerikalı ile ıssız bir adadaymış. Bir gün iyi huylu bir deniz perisi gelip demiş ki:
- Uzun zamandır izliyorum sizi. Geminiz battıktan sonra cok acı çektiniz.
Dileyin benden, ne dilerseniz.
- N'olur beni Fransa'ya gönder, demiş Fransız. Hoop gitmiş Paris'e.
- Beni de Amerika'ya lütfen demiş Amerikalı ve o da hoop California'ya.
Sıra Temel'e gelmiş. Düşünmüş, düşünmüş...
- O Fransız ile Amerikali uşaklaru çok
ozledum. Çağur onları geriye.
ALKIŞLIYORUM
Yolda yürürken ısrarla takip eden, en sonunda yanaşarak abartıp telefonumu isteyen adama dönüp safa yattım ve "O kadar para verip yeni aldım telefonumu, veremem!" dedim. Tuhaf tuhaf baktıktan sonra gaza basıp hızla uzaklaştı. Salak kızların modası geçmiş sanırım, yine tutturamadım.