TAVUK Suyuna Çorba isimli kitaptan alınmıştır.
Ailesi ve kendisini seven, hiç kimsesi olmayan bir yetim kızla ilgili çok güzel bir masal vardır. Kendini çok ama çok üzgün ve yalnız hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendini kurtarmak için çabaladıkça, dikenler onun narin bedenini daha çok hırpalar. Küçük yetim kız dikkatle kelebeği kurtarır. Uçup gitmek yerine, kelebek güzel bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz.
Peri, kıza "Senin eşsiz iyi kalpli davranışın için, sana bir dilek dileme hakkı veriyorum" der.
Kız bir an düşünür, sonra "Mutlu olmak istiyorum" der.
Peri "Peki" der, ona doğru eğilir ve kulağına fısıldar.
Sonra da ortadan kaybolur.
Kız büyüdüğü sürece, ondan daha mutlu kimse yoktur. Herkes ona mutluluğunun sırrını sorar. O ise gülümser ve "Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır" der.
Yaşlanıp, ölüm döşeğine düştüğünde, komşuları etrafına toplanırlar.
Sırrının da onunla birlikte yitip gitmesinden korkmaktadırlar. "Lütfen bize söyle" diye yalvarırlar.
"İyi peri sana ne dedi?" Sevimli yaşlı kadın gülümser ve "Bana şöyle söyledi" der: "Ne kadar güvende, ne kadar yaşlı ya da genç, zengin ya da fakir olursa olsun herkesin sana ihtiyacı var..."
LÜZUMSUZ BİLGİLER
GENELLİKLE İspanya'nın Kanarya Adası'nda bulunuyor. Yeryüzünde bu ağaçtan o kadar az var ki dünya üzerinde toplasanız 40 tanedir. Ejder ağacının en ilginç özelliği sadece az olması değil. 10 metre boyunda ve 1 metre çapında olan bu ağacın gövdesi yaralanınca kan gibi kırmızı bir sıvı akıyor. Bu yüzden bu ağaç, turistlerin bolca ziyaret ettikleri ağaçlardan biri.
TESPİTLİ YORUM
@kadiralkanresmi Kadınlar Günü'nde jest olarak kadın çalışanlarımıza izin verip günlük ücretlerini de iki katı olarak ödeyelim dedik. Tüm kadın çalışanlarımız iki katı ücreti reddedip "Biz çalışalım fazla ücreti de deprem bölgesine gönderelim" dediler… Ağlamamak için zor duruyorum.
ALKIŞLIYORUM
BURAK Kut'un doktor eşi Cansen Yeni, depremzede bir çocuk ile yaşadığı olayı şu mesajla anlattı:
Birisi Adıyaman'da oyuncak dağıtırken 3-4 yaşlarında bir kız çocuğunu getirdi.
Başı bir yanda kimseyle göz teması kurmuyor, tırnağını ısırıyordu.
'Onun annesi ölmüş ona da oyuncak verin' dediler. Oyuncak uzatırken sadece bir saniyeliğine göz göze geldik.
Ruhundaki ve gözlerindeki acının derinliğini hiçbir kelime tarif edemez. O yüzden gündem depremden başka bir şey olamaz.