Herkes gibi benim de çok merak ettiğim bir isim Ömer Koç… Koç Ailesi'nin kuşkusuz en gizemli üyelerinin başında geliyor… Ne gazetelerde ne de televizyonlarda kendisiyle ilgili haberler görmeniz, hele ki bir davete katılıp objektiflere gülücükler saçması neredeyse imkansız.
Hal böyle olunca; kendisinin çok yakın bir dostuyla karşılaştım ve sorularımı sıraladım.
İşte 'elçiye zeval olmaz' diyerek Ömer Koç'la ilgili duyduğum en son haberler… Yılın büyük kısmını Londra'daki evinde geçiren 53 yaşındaki işadamının sanata ve koleksiyona olan ilgisini bilmeyen yoktur. Dünyanın en önemli koleksiyonerleri arasında gösterilen Ömer Koç'un bu tutkusu çocukluğuna dayanıyor. Türkiye ve yurt dışındaki birçok sanat galerisinde topladığı eserler sergilenen Koç'un en önemli koleksiyonu ise Osmanlı üzerine. Kitabın yanı sıra portre fotoğraflar, tablolar, imzalar ve haritalar da toplayan Ömer Koç, bu eserlerini koyacak yer bulamayınca Salacak'ta ofis olarak kullandığı yalısını sadece kişisel orijinal kitap koleksiyonuna ayırmıştı. Dünyanın en büyük İznik tabak ve obje koleksiyonuna sahip olan ünlü işadamı, Osmanlı dönemine çocukluğundan beri meraklıymış. Küçük yaşlardan itibaren Cüneyt Ölçer'den Osmanlıca dersleri alan Ömer Koç, şu anda Osmanlıca'ya ana dili hakim bir isim.
Öğrenme konusunda sınır tanımayan Koç, Türkiye Nümismatik Derneği başkanlarından olan ve kendisi gibi iyi bir koleksiyoner olan Ölçer'in vefatının ardından Osmanlıca derslerini bırakmış.
Ünlü işadamı, şimdilerde her hafta toplam 5 saat el yazmaları ve mektuplar, heykel ve resim dersleri alıyormuş. Osmanlı dönemiyle ilgili bilgilerini Londra'daki seçkin dostlarıyla da paylaşan Ömer Koç, geçtiğimiz hafta Hollywood'un efsane aktrisi Leslie Caron şerefine verilen bir partide de birikimiyle herkesi kendine hayran bırakmış. Koç, partide bir araya geldiği Royal Opera House'in dünyaca ünlü müdürü Alex Beard'e de dünyanın en ünlü mekanında Osmanlı ve Türk kültürünü tanıtmak için birtakım projeleri olduğundan bahsetmiş… Londra'daki evinde bulunan paha biçilemez koleksiyonunu korumak için evine özel bir şifreleme sistemi kurduran ve her odasına parmak iziyle girilen Ömer Koç, 'güvenliği' konusunda oldukça hassasmış. Birçok yere ya özel uçak ya da helikopterle giden ünlü işadamı, önceki haftalarda da sessiz sedasız İstanbul'a gelmiş. Koç'un birkaç gün kaldığı İstanbul'daki adreslerinden biri de Rahmi Koç Müzesi içerisindeki Halat Restaurant olmuş.
Yemeğinin ardından Türk hahvesi isteyen Ömer Koç, "Kahvenizi nasıl içersiniz?" diye soran garsona tarihi bir yanıt vermiş: "Aşk acısı kadar koyu olsun." Entellektüel birikimi ve mesafeli duruşuyla tanınan Ömer Koç'un nasıl bir aşk acısı yaşadığını bilmiyorum ama kuşkusuz aşk, ne para ne zeka ne de birikim dinliyor. Bir kez yüreğinize düştü mü Ömer Koç da olsanız acısı sizi yakıyor demek ki!