Akbaba fonlar

Eklenme Tarihi 3 Ağustos 2014
Paul Elliot Singer ismini çoğunuz yeni duymuş olabilir. Onu tanıyanlar çok iyi bilir ki "akbaba yada leşçi fonlar" döneminin başlangıcının baş aktörüdür. Yıl 1996, yer Peru. Singer, batık bir ülkeden nasıl para kazanılacağını göstermek için Peru'nun 11 milyon dolarlık borcunu alır ve bu işten 56 milyon dolarlık kâr sağlar.
Spekülatör Singer, "akbaba fonlar" olarak tanımlanan yeni bir dönemin başlangıcına imza atmış oldu. Singer'ın daha sonraki kurbanları Kongo, Nikaragua ve Zambiya'dır. Kurbanların ortak özellikleri, demokrasini az geliştiği siyasi çalkantıların olduğu ülkeler. Hukuk doktorasına sahip olan Singer'in, hukuka olan hakimiyeti, iş hayatında büyük fayda sağladı.
Singer, 1997 yılında ailesinden ödünç aldığı 1 milyon dolar ile Elliott Management adlı fonu kuruyor. Singer önce batmış şirketleri buluyor. Daha sonra batan şirketlerin borcunu iskontolu olarak satın alıyor. Şirket iflasını açıkladığı için alacaklılar ile uzlaşmak kolaylaşıyor.
Alacaklılar ile uzlaştıktan sonra borcun tamamının faiziyle birlikte kendisine ödenmesi için mahkemeye başvuruyor. En sonunda mahkeme sonuçlanıyor ve bu işten yüksek kârlar elde ediyor. Singer, özellikle hukuk altyapısı az gelişmiş ülkeleri seçerek mahkemenin kendi lehinde karar vermesini sağlıyor.

YENİ KURBAN ARJANTİN

Arjantin, 2001 krizinde 100 milyar dolara ulaşan borcu için, gayri safi milli hasılasının yüzde 166'sına karşılık, alacaklarının yüzde 75'inden vazgeçen fonlarla anlaşmıştı. İflastan önce alacaklarını satmaya, bazı akbaba fonlar yanaşmadı.
Böylece Arjantin'i iflasa sürükleyen dava süreci de başlamış oldu. Yöntem çok basit ülkeler finans piyasalarından borçlanıyor.
Ekonomi de işler kötüye gittiğinde ülke borç bulmakta zorlanmaya başlıyor ve daha yüksek faiz ile borçlanmaya başlıyor. Böyle bir durumda ülkenin borcu kartopu gibi büyümeye başlıyor. Bu durumdan endişelenen yatırımcılar, örneğin 100 dolar değerindeki tahvilleri, örneğin 30 dolar gibi çok daha düşük bir değere akbaba fonlara satıyorlar. Ülke, borcunun faizlerini ödeyememeye başlıyor ve önce temerrüde düşüyor sonra iflasını ilan ediyor. İflas eden ülke, borcunu yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Borç veren fonların büyük bir bölümü ile borcunun bir kısmını ödemek üzere anlaşıyor. Fakat akbaba fonlar, bu yönde bir anlaşmayı kesinlikle kabul etmiyorlar. Akbaba fonlar, borçlu ülkenin borcunun yüzde 100'ünü ödemesi için hukuki süreç başlatıyorlar. Uzun mahkeme sürecinin ardından, ülke borcunu ödemek durumunda kalıyor. Arjantin'in bugün yaşadığının özeti bu. Akbaba fonlar Arjantin'i köşeye sıkıştırmış durumda.
Arjantin'in borçlarına da talip olan bu fonların başında Cayman adaları menşeli Singer'in şirketi NML Capital var. 1.6 milyar dolarlık alacağı için yeniden yapılandırmaya yanaşmayan 'akbaba fon' ABD mahkemelerinden istediği sonucu elde etti.