'Sustalı Ceylan'ın bize düşündürdükleri…

Sinan Özedincik

SİNAN ÖZEDİNCİK

Eklenme Tarihi 18 Nisan 2025

"Bir baba, oğlunun böbreğini sevgilisine para vermek için satar mı?" Bu çok derin, trajik ve çarpıcı bir soru. Normal şartlar altında bir baba, evladının canını tehlikeye atacak bir şey yapmaz, sevgi, koruma ve fedakârlık içgüdüsüyle hareket eder… Ama burada anlatılan durumda sevgiyi "satın almak" için böbreği satmak gibi çarpık bir denklem kurulmuş. Bu, ya büyük bir çaresizliği ya da sevgi kavramının ciddi şekilde sapmaya uğradığını gösteriyor.

Eğer bir baba, sevgiyi kazanmak ya da sürdürmek için böyle bir şeye kalkışıyorsa, orada hem sevgi hem de insanlık adına sorgulanması gereken çok şey var. Sevgi parayla alınacak bir şey değil, hele bir çocuğun sağlığı pahasına hiç değil!

Bu akşam atv'de izleyeceğiniz "Sustalı Ceylan" dizisi, sadece bir televizyon yapımı olmaktan çok, toplumsal yaraları deşen, seyirciyi sorgulamaya iten güçlü bir hikâyeyi merkeze alıyor. Bu yüzden bir haftadır bu konu tartışılıyor.

Dizinin düşündürdüklerini birkaç başlıkta ele alabiliriz. Örneğin kadının sessizliği ve direnişi... Ceylan karakteri, genç yaşta anne olmuş, baskılarla şekillenmiş bir kadını temsil ediyor. Onun yaşadığı hayat, birçok kadının sessizce yaşadığı gerçekleri yansıtıyor. Aile içi baskı, toplumun dayattığı roller ve erkek egemen düzenin içinde "sesini çıkaramayan" ama bir noktada "sustalısını" çeken kadın!

Bir diğer konu ise aile ilişkileri ve çarpık sevgi… Dizideki baba figürü aracılığıyla, sevginin nasıl çarpık yollarla ifade edildiği sorgulanıyor. Sevgi mi, sahiplenme mi? Koruma mı, yoksa kontrol mü? Bir baba, gerçekten evladı için neyi göze alır, neyi asla yapmaz? Bu sorular, izleyiciyi kendi aile ilişkilerini gözden geçirmeye itiyor.

Dizi aynı zamanda sessiz kalınan konulara da değiniyor. Örneğin; genç yaşta doğum yapan kadınlar, tek başına çocuk büyüten anneler, sistemden dışlanan bireyler ve görmezden gelinen travmalar.

Bazı karakterlerin eylemleri, örneğin çocuğun zarar görmesi pahasına yapılan seçimler, izleyiciye üç soru sorduruyor.

• "İyilik" ne zaman kötüleşir?

• Sevgiyi satın alabilir misin?

• Her fedakârlık, gerçekten fedakârlık mı, yoksa bencillik mi?

"Sustalı Ceylan" izleyiciye aynayı tutan bir yapım. Bazen rahatsız eden, bazen de düşündüren… Her sahnesinde "susmak" ile "patlamak" arasındaki ince çizgiyi anlatıyor.

Dizi ilk bölümünde güçlü kadın karakteri ve toplumsal meseleleri ele alan hikayesiyle izleyicilerden olumlu tepkiler aldı. Dizi, yayınlandıkça daha geniş kitlelere ulaşması ve sosyal konulara dair farkındalık yaratacağı belli. Bu konuyu araştırırken gerçek hayatta benzer vakalar var mı diye baktığımda; dünyadaki ürkütücü birçok örneğine rastladım.

Organ Kaçakçılığı ve Aile İçinden Alım…

Özellikle bazı az gelişmiş ya da yoksulluk içindeki ülkelerde, çocukların organlarının para karşılığı satıldığına dair belgelenmiş vakalar var.

Aile fertlerinden (baba, üvey anne/baba) birinin çocuğun organlarını izinsiz sattığı dair haberler nadir de olsa basına yansıdı. Bunlar genelde yasa dışı ağların parçası.

Sevgi ve Para Uğruna Yapılanlar…

Parası olmayan bir kişinin sevdiği kadına "para bulmak" ya da "statü kazanmak" için suçlara karıştığı, ailesini feda ettiği örnekler ise bol. Organ satımı gibi uç durumlar az ama mevcut.

2011'de Çin'de bir genç, iPad almak için kendi böbreğini satmıştı. Bu olay da büyük yankı uyandırmıştı.