İsa Tatlıcan

İSA TATLICAN

Karar ne çıkarsa çıksın…

Eklenme Tarihi 30 Haziran 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Türkiye 2 yıldır CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nı konuşuyor. 19 Kasım 2023 Bursa'da başlayan soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Savcılık Ocak 2024'te soruşturma başlattı.

Peki bu dava siyasi mi? AK Parti, ana muhalefet partisi CHP'yi köşeye sıkıştırmaya mı çalışıyor?

Hayır. Çünkü şikayetçilerin tamamı CHP'li. Mesela Eski Hatay Belediye Başkanı CHP'li Lütfü Savaş suç duyurusunda bulunanların başını çekiyor. Kılıçdaroğlu'na yakın delgeleler Yılmaz Özkanat, Hatip Karaaslan ve Kamile Bahar Özkan da şikayetçiler arasında.

İddialar çok korkunç.

Kurultay'dan bir gün önce pavyona götürülen delgeler… İçki masasında saçılan paralar… Bavullarla içerisinde getirilen dolarların otel lobilerinde dağıtılması… Delegeler arasındaki çirkin pazarlıklar… Tehditler… Troller tarafından itibar suikastine uğrayan CHP'li yöneticiler… Kurultay'da kullanılan oyların fotoğraflarının çekilerek Whatsapp'dan gönderilmesi…

Resmen CHP delegesinin iradesi parayla gasp edilmiş. İşin ilginç tarafı da şu. Bu gerçeği tüm CHP yönetimi ve partinin 1500 delegesinin tamamı biliyor.

Cesaret göstererek ifade veren CHP'li delegelerin söylediklerinin hepsi dava dosyasında var. Tüm şikayetçiler de CHP'li…

Peki şimdi ne olacak? Bugün, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde CHP için tarihi bir duruşma yapılacak. Davadan birçok sonuç çıkabilir. "İptal" kararı çıkarsa CHP için yeni bir dava süreci başlıyor. "Mutlak butlan" kararı çıkarsa Kemal Kılıçdaroğlu için geri dönüş yolu açılıyor. "Mahkeme topu YSK'ya atmalı" diyenler de var. Ancak mahkemenin böyle bir niyeti olsaydı bu dosyayı hiç açmazdı. Dava eylüle erteleneceğini düşünenler ise çoğunlukta.

"Mutlak Butlan" çıkarsa CHP'nin mevcut genel başkanı Özgür Özel'in attığı bütün imzalar boşa çıkar. Bu durumda CHP için tam bir kaos olur.

Erteleme durumunda ise Kılıçdaroğlu cephesi için bir sorun ortaya çıkıyor. Yaklaşık 3 ay boyunca İmamoğlu ve Özel ekibinin eleştirilerine, sosyal medya trollerinin saldırılarına maruz kalacaklar. Psikolojileri o kadar dayanır mı bilmiyorum.

İddialar o kadar güçlü ve korkunç ki Özgür Özel dahil hiçbir yönetici "Biz Kurultay'da hiçbir yolsuzluk yapmadık. Delegenin iradesini satın almadık" diyemiyor. Hatta bu konuyu hiçbir CHP'li yönetici tartışmaya bile açmıyor. CHP medyası ısrarla bu iddiaları görmezden geliyor.

CHP tabanının önemli bir kısmı da bu iddialara kulaklarını tıkıyor ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelmemesi için elinden geleni yapıyor. Yaptıkları tek şey AK Parti iktidarı ve Kılıçdaroğlu'nu suçlamak ve davanın siyasi olduğunu iddia ederek itibarsızlaştırmak.

Türkiye daha uzun bir süre rüşvet ve yolsuzluk bataklığındaki CHP'nin Kurultay skandalını konuşacak. Bu davadan nasıl bir sonuç çıkar bilmiyorum. Belki de Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ekibi partiyi yönetmeye devam eder. Belki de Bay Kemal. Ya da CHP içinden bir kayyum da gelebilir.

Karar ne çıkarsa çıksın 102 yaşındaki Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçten büyük yara almıştır. Mahkemenin kararı ne olursa olsun CHP'de sular durulmayacak. Bu bataklığın içindeki CHP'yi düzlüğe çıkarmak kolay olmayacak.