Yurtta Sulh Konseyi ayakta

Ersin Ramoğlu

ERSİN RAMOĞLU

Eklenme Tarihi 19 Eylül 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

FETÖ'cüler kahpeliklerine sinsi sinsi devam ediyor…
Çok uyanık olmalıyız!
Mersin önemli bir kentimiz…
Ama limanı sıkıntı dolu…
Devlet buraya dikkatle bakmalı…
Yapılan kaçakçılığın arkasında FETÖ var…
Mersin'in hala FETÖnün kalesi olduğunu kimse unutmasın.
"Yıldırımhan Koleji"ni Nuh Yükselgüngör isimli müteahhit yaptı ve cemaate verdi.
Nuh'a ait 'Sarayhan Termal'e devlet dikkatle bakmalı.
SGK uzmanları da çalışanları incelemeye almalı…
Nuh'un adının geçtiği her işte mutlak bir bit yeniği var.
FETÖ bu şekilde Işık Evleri, yurtlar ve okullarıyla devlete sızmış "beşinci kol" faaliyetleriyle Türkiye'yi tehdit etmiştir.
Durum bugün farklı değildir…
Bakanlıklar ve stratejik kurumlar istila altındadır.
Hatta yargı bile…
Osmanlı'daki devşirme sistemi gibi ulusal bilinci zayıflatan bu yapı, küresel güçlerin maşasıdır.
Bu ihanet şebekesine karşı uyanık olmalıyız.
Türkiye'de FETÖ'cüler ile mücadele eden, bu uğurda canını bile ortaya koyan iki kişi vardır.
Biri Reis'tir, diğeri de Devlet Bahçeli'dir.
Geri kalan 'Yurtta Sulh Konseyi'nin taşeronu FETÖnün" de elemanıdır.

**

FETÖ "Selam" filmini niye çok sevdi?
Ve yapımcısı kimdi?
Kızılcık Şerbetinin de yapımcısı kim?
FETÖ ile bir bağı var mı bakılmalı.
Aile kurumuna karşı açılmış savaşın ekranlarda ki yüzü olan 'Kızılcık şerbeti" soruşturmasına FETÖ üzerinden de bakmalı.
"Çocuk" odaklı suçlardaki artış Türkiye'yi yeni bir tehlike ile karşı karşıya getirdi.
Bahçeli'nin "yeni bir paralel yapının izi" sözleri tesadüf değil yersiz bir endişe de değildir.
Bahçeli'nin, "Geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ Terör Örgütünün mahrem alanlara sirayeti bilinmektedir.
Kaos üretme peşinde olan 'yeni bir paralel yapının' milli bünyemize sızdığını sorgulamak gerekmektedir"
sözleri boş değil.
MHP liderinin uyarısı ihmal edilemez.
Reis ve Bahçeli'nin oluşturduğu "milli güç birliğini" bozma gayretleri de aynı amaca hizmet etmektedir.
Hücresel hesap yapanlara dikkat edelim.
Evanjelik-Siyonist yapının kontrolünde olan FETÖ, hayatın bütün alanlarında hareket hâlindedir.

TOROS ÜNİVERSİTESİ VE CÜNEYT HOCA

Mersin'deki özel Toros Üniversitesi ile ilgili şikayet çok!
Akla hayale gelmeyen dedikodular duyuyoruz…
Öğretim üyeleri ve Mütevelli Heyeti ile ilgili acayip şeyler…
Önceki gün Doç. Dr. Cüneyt Karaaslan'a gönderilen bir SMS mesajı ile işine son verildi.
Yetmedi aldığı maaşları faizleriyle geri istendi.
Konu CİMER'e şikayet edildi.
Daha önce de benzer bir şey olmuş CİMER sonrası işe geri alınmıştı.
Bildiğimiz kadarıyla üniversiteler bir akademisyeni 4857 sayılı İş Kanunu Madde 48 ile işten çıkaramaz.
Çünkü akademik personelin işine son verilmesi, iş hukuku kurallarından farklıdır.
Akademisyenler YÖK mevzuatına tabidir.
Bilimsel usulsüzlük gibi disiplin suçları nedeniyle işakti sona erdirilir. Bu süreç bile İdari Yargı denetimine açıktır.
Toros üniversitesi ile ilgili iddialar bir hayli fazla.
Karaaslan Reis yanlısı olduğu için işine son verildiğini söyledi.
Ayrıca üniversitenin para için unvan sattığını da.
Sonuç olarak, madde 48 gerekçesiyle akademik kadrodaki bir akademisyenin işten çıkarılması yasal değildir.
Bu şekilde işten çıkarmanın ve alınan maaşların faiziyle geri istenmesi dava konusu olacaktır.
Olay yeniden Cimer'e aksettirildi.
Doç.Dr. Cüneyt Karaaslan "Herkes duysun bilsin mafya gibi ya da tüccar gibi diploma unvanı satıyorlar. Bölgede 10'larca iş insanına aynı yaklaşım ile davranmış ve bir çok akademisyeni aynı şekilde ama sadece para için zora koşmuşlar" dedi.