Şampiyonlar Ligi'nde bir üst turu hedefleyen
Galatasaray, grubunda kağıt üstünde de olsa en zayıf takım olarak görülen
Anderlehct'i ağırladığı maça mutlak galibiyet parolası ile başladığını söylemek sanırım kehanet olmaz.
Cumartesi günü oynadığo
Süper Lig maçında tempo ve coşku problemi yaşayan
Galatasaray'ın
Melo'nun ve diğer yabancılarının da katılımıyla nasıl bir profil çizeceği merak konusuydu. Aslında
Galatasaray için sıkıntılı bir maç olabileceğinin sinyalleri daha ilk
20 dakikada gelmişti bile. Rakip takım oyuncuları biraz daha becerili olsalar ilk yarıda öne geçebilirdi.
G.Saray, orta sahada hakimiyeti ele geçiremediği gibi kontra yemeğe çok müsaitti.
G.Saray'da rayına oturmayan şeyler var, bu doğal ama yeni kurulmuş bir takımın yaşadığı sancıları yaşıyor gibiydi. Oysa
G.Saray yepyeni bir takım değil.
ÇARŞAFA DOLANDILAR!
Çöpeatılan ilk
45 dakikanın ardından
Anderlecht'in gelen golü tribünleri de moral olarak çökertti.
Her hatalı pas protesto olarak geri dönünce futbolcuların stresine stres eklenmiş oldu.
Selçuk'un çıkarken yuhalanması ise tribünlerin psikolojini net bir şekilde özetledi.
Galatasaray yenik duruma düştükten sonra gol için oynadı ama gole yakın değildi! Uzatmalarda gelen gol yine de gecenin tesellisi olurken gruptaki kalan maçlar için umut oldu. Kaybedilen
2 puan telafi edilebilir ama ortaya koyduğu futbol ileri taşınamazsa umutlar ilk
3 maç sonunda da bitebilir.
MAÇIN EN iYiSi PRAET
Praet attığı gol ve futboluyla dikkat çekti.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ TELLES
Hacum ve savunma anlamında vasatı bulmadı.