Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 3 Temmuz 2018

Savunmadan saldırıya

MENBİÇ uzlaşısı Türkiye'nin terörle mücadele ve Suriye stratejisinde son savunmadan saldırıya geçişin başlangıcı oldu. Bir yanıyla son savunma işlemi bir yanıyla da ilk atak niyetli eylemi temsil ediyor.
Hatırlanacağı gibi Türkiye saldırı altındaydı. Güney sınırları kuşatılıyordu.
Bir yandan FETÖ bir yandan da PKK'yla uğraşırken, Amerikan destekli PYD güney sınırlarında yayılmaya çalışıyordu. Fırat Kalkanı ile bu yayılma kesildi. Afrin'de batı kısmı temizlendi. Böylece Fırat'ın batı tarafı güvence altına alınmış oldu.
Batıda son bölge Membiç. Burada Amerikan askerlerinin varlığı doğrudan bir askeri operasyonu engelliyordu.
Ancak belli alanlarda rahatlayan Türkiye Amerikan tarafına baskıyı artırabilme şansına sahip oldu. Amerikalılar normal şartlarda razı olmayacakları bir uzlaşıya varmak zorunda kaldı. Ortak kontrol bölgesi oluşturulması ve bunun için bir yol haritası çıkarma fikri doğdu. Önceleri ciddi bir güvensizlik vardı. Ama zaman içerisinde anlaşmanın uygulanabilirliği ortaya çıktı.
Anlaşma ilk ortaya çıktığında özellikle Amerika'daki adı Türkiye uzmanı olan fakat aslında işi Türkiye düşmanlığı olan gruplar hemen ortalığı galeyana getirme çabasına girdiler. Önce böyle bir anlaşmanın doğmayacağını iddia ettiler.
Sonra aynı isimler uygulanabilirliğini sorguladılar. Sonra Amerika'yı eleştirmeye başladılar. Türkiye'ye fazla taviz verdiği iddiasını seslendirdiler.
Halbuki Amerika bu anlaşmayı arzu ettiği için mecbur kaldığı için kabul etti. Birçok alanda ardı ardına stratejik ve taktik başarılar elde eden Türkiye, Menbiç konusunda Amerika'yı köşeye sıkıştırmış oldu. Ben şahsım adına çok önceden Amerikalıların Menbiç'ten vazgeçmek zorunda kalabilecekleri fikrini seslendirmiştim. Çünkü Afrin'e razı olmak zorunda kalan Amerika'nın Membiç'i de terk etmek zorunda kalacağını düşünüyordum. Öyle de oldu. Türkiye yeterli seviyede baskı uyguladığında Amerika bu uzlaşıya razı olmak zorunda kaldı. Zamanla Türkiye'nin bölgeyi bütünüyle ele geçirmesi kimse için sürpriz olmayacaktır. Hatta bundan da ötesi var. Menbiç, Türkiye için Fırat'ın doğusuna atlama tahtası görevi gelecek.
Hemen ardından Süleyman Şah Türbesi'ne dair bir adım kaçınılmaz olacaktır. Zaten konuya dair planlar çoktan hazır. Uygun zaman ve şartlar doğduğunda sahnelenmesi an meselesidir. Süleyman Şah Türbesi yerine taşındığında Türkiye oraya kırk kilometrelik bir koridor açacaktır. Sonra güvenlik gerekçeleriyle bu koridorun daha da genişletilmesi gereği doğacaktır. Ve koridor doğuya doğru sürekli genişleyebilir.
Baştan beri hep aynı şeyi söylüyoruz.
Amerika Fırat'ın doğusundaki yapılanmayı önemsiyor. Diğer bölgelerde tavize hazır. Bu nedenle Amerika'yı Fırat'ın doğusunda doğrudan doğruya Türkiye'nin karşısına almak çok mantıklı değil. Bunun yerine kuşatma stratejisi ve örtülü operasyonlar uygulanabilir.
Menbiç bu açıdan kilit bir öneme sahip. Türkiye'nin karşı tarafa geçişi anlamına gelebileceği gibi karşı taraftaki PYD yapılanmasını çürütecek ofansif bir stratejinin de başlangıcı olacaktır. Benzer bir baskıyı Türkiye Sincar ve Kandil bölgelerinde artırdığı güç veya nüfuzuyla da uygulayabilecek olursa, uzun vadede PYD'nin çözülmesi mümkün olacaktır. Bakmayın piyasada PYD'nin bölgeyi iyi kontrol ettiğine dair şehir efsanelerine.
PYD geniş bir coğrafyada işgalci bir güçtür.
Kendi kapasitesinin ötesinde bir alana hükmetme çabası içinde.
Amerikan desteğiyle bunu sürdürebiliyor.
Ancak Türkiye baskıyı artırdıkça ve Amerika için bu destek gereğinden fazla maliyetli hale geldiğinde Amerika'nın çekilmesi de PYD'nin çöküşü de sağlanabilir. Yeter ki uzun vadede bu vizyon kaybedilmesin.