Bekleriz!

SİYASETLE ilgimiz yoktur, kara kara düşünürken bile mavilerimiz vardır.
Kaybettiğimiz zamanları güzelliklerle dolduracağımızı umut ederiz.
İnsanlık için yapılan tüm tanımların para için yapılmayan güzelliklerle kardeş olduğunu biliriz.
Duvarlarımızda Mustafa Kemal Atatürk tablosu vardır, indirmeyiz.
Alışkanlık işte, eski fotoğraflarda bile bıraktığımız yerdeyiz, zaman zaman ilk aşkımızı yad eder ve hala bayramlarda tebrik kartlarını bekleriz.

***

Garip bir dünyanın içindeyiz.
Kimileri ekmeğini taştan çıkarır kimileri kötülüğü baştan çıkarır. Deliler kendi kendine konuşur, akıllılar için sadece para konuşur.
Kimilerine güleriz, kimilerinin konuşurken saçtığı virüslere mahsuben, "her akşam televizyonların altını temizlemeyi unutmayın" deriz!

***

Sokaktaki çiçekçi kadın tezgahını düzenler sabahları. Eli öpülesi sözcüklerin yeri yoktur artık, çiçek alıp vermeler bu zamanda demode sayılır.
Teknolojik zehir insana kolayca bulaşırken, o güzelim siyah beyaz yıllar hüzünlerini kirpiklerinde taşır.
Martıların çığlıklarından bir şarkı iner kıyılara, gemiler geçer ufuktan!
Zenginlerin sırtını bile yoksullar kaşırken hep birlikte itiraz ederiz!

***

Mafya babalarıyla işimiz yoktur.
Bizler gönül kumbarasında sevgi biriktiren, içi karardığında güneşe bakan, karanlık bir adam gördüğünde kibriti çakan!
Mesele haysiyet olduğunda pire için yorgan yakan babaları severiz!

***

Bizim bildiğimiz vicdan insanın kara kutusudur para kutusu değil.
Elde avuçta olmasa da kapıya gelen insanı boş çevirmeyecek kadar gönülleri bol olanları işaret ederiz.
Kolay kazanca el açana değil, etrafına iyilik saçana saygı gösteririz.
Gözlerinden irin akanların şirin görünmesinin mümkün olmadığını biliriz. Onları görünce sinirlerimiz başrole çıkar, gözlerimize perde çekeriz.
Üstüne bir de "yuhh!" çekeriz.

***

Yeşilçam filmlerinde bizim çocukluğumuz oynar. "Eskiden" dost bildiklerimiz "yeniden" sırtımızdan vurur da inadına maziye turlar düzenleriz.
"Şehir hatları vapuruyla bir ada gezintisi sosyal medya mezbahalarına kurban gitti" cümlesinde içi yanan kaç insan tanıyorsanız haber verin!
Bayramda hepsini bekleriz!

MUTLULUK TAKVİMİ
Bahis oyunlarından uzak dur.
Bir bebeği güldür.
Gereksiz ışıkları kapat.
Bulmaca çöz.
Her şartta kibar ol.

Koşarak çıktığın
Merdivenlerden
Ağır adımlarla
İnmen gerekir
Anılara bile
Fark ettirmeden
Bu yangın yürekte
Sönmen gerekir

Ben almışım aşkımı
Dik başımla giderim
Bu hasret yağmurunda
Islana ıslana

Yemin billah olsun ki
Kaç ömürse öderim
Kaderin omuzuna
Yaslana yaslana
Hakkı YALÇIN

Çıkarın kağıtları ağalar beyler, çocuklar "adaletten" yazılı yapacak!

Kedi ile fare!
Ciğercinin kedisi falan derlerdi de ne ciğeri ne kedisi.
Kedilere ciğer atan kasaplar da kalmadı artık, o kasaplardan medet uman kediler de.
Anlayacağınız şimdiki zamanda kasapların önü kedilere müsait değil.
Vicdanlı insanların mamaları olmasa kedilerin fare beklemekten başka çaresi kalmayacak ama eski fareler de kalmadı artık.
Onlar da yeraltında çete kurmuşlar!
Masallar bile evrim geçiriyor artık!