Tarihi 22 Mart 2024

Eski şarkılar!

ÇOCUKLUĞUMUZDA yoksul mahallelerin orta yerinden, elinde tek yapraklı bir kağıtla şarkılar söyleyen bir adam geçerdi. Şarkı sözlerinin yazılı olduğu o kağıdı birkaç kuruşa satardı.
İnsanlar satın aldıkları kağıttaki şarkı sözlerini ezberlerdi de annelerin mutfak penceresinden duyulurdu o şarkılar, cennet makamı.

***

Bizler aşk için yapılan tüm tanımların para için yapılmayan güzelliklerle kardeş olduğunu o şarkılarla öğrendik.
O yüzden eski şarkıların içinde bulduğumuz huzuru, hayatla ölüm arasına bir hamak kurup gökyüzünü seyretmek gibi hissederiz. Gençliğimizi de seyrederiz farkında olmadan!

***

Yeni çıkan şarkıların peşinde geçti gençliğimiz. Aşkın yoksullukla sarmaş dolaş olduğu yıllarda yokluğun bereketinde yaşadık. Kimse burcunu bilmezdi de borcunu namus bilirdi. Öyle gördük büyüklerden. "Para kazanmak kolaydır" derlerdi, "zor olan insanların gönlünü kazanmak."

***

Bir plak koyardık pikaba; Barış Manço'dan "Kol Düğmeleri." Bugün bile dinlesek, içimizde bir şeylerin hala ölmediğini ve hayatın aslında ayrıntılarda gizli olduğunu hissederiz. Yaşlansa da değerinden bir şey kaybetmeyen şarkılardır onlar. Asil şarkıcıların isimleri de apolet gibi durur.
Edepsizlik çatlaklarından sızmayı bile matah bir şey sanan zamane şarkıcılar dünyasında, bizler Cem Karaca'nın tamirci çıraklarına gösterdiği özeni hala saygıyla anarız.
Düşünüyorum da Fikret Kızılok bir daha gelir mi? Şenay Yüzbaşıoğlu'ndaki hümanizm ve asaleti bugün hangi şarkıcıda görebiliriz? O güzel insanların ne popülerlik derdi vardı ne magazin merakı. Onlar gerçek birer sanatçıydı.

***

Sonrasında fotoğraflar değişti, sazlar da değişti sözler de. Kolay şöhretin ve şehvetin kapıları açıldı. Yozlaşan hayat güzelim değerleri silip süpürdü, bütün doğrular anlamlarından saptılar.
Ömrün tekrarı olsa o dönemi yaşayan herkes eski şarkıların peşine takılır. Şimdiki zamanda o güzellikleri hissedenleri de görüyorum. 'Yanlış zamanda doğduk be abi!'

***

Saadetin parayla olmadığını yoksul mahallelerde yaşayan onurlu kızlar icat etti, inanmayan şarkılara sorsun. Ne zaman ki para özne oldu, parayı nereden buldukları bilinmeyen adamlar sisteme egemen oldu, aşk öldü.
Para her şeyi yendi. İnsanlığı, zarafeti, ahlakı her şeyi. Bugün gençler arasında 'aşk mı para mı?' konulu anket yapılsa para açık ara önde gider. Şimdi aşk zenginin cebinde bedenin kirinde. Gerçek aşkın başı önündeyken yeni şarkıların da anlamı yok.
Not: Bu yazıdaki şarkılar gönül penceresinden ansızın bakıp geçmiştir.

MUTLULUK TAKVİMİ
Lösemili çocukları unutma.
70'li yılların müziğini incele.
Aç insanı geri çevirme.

Boş bir kubbede kaldı
O eski hoş sedalar
Gözü yaşlı bir masal
Cumbalı hatıralar

Çocukluğumuz duruyor
Yazlık sinemalarda
Elde kaldı biletler
Hala bizi hatırlayan
Birileri yaşıyorsa
Kalbimize emanetler

Gözlerinden öptük aşkı
Yolda kaldı dilekler
Kulaklarda çınlar hala
O eski 45'likler
Hakkı YALÇIN

Bir insanı satın alan, masraflarını fazlasıyla geri alacaktır.

Uğur Sina Şen
İlkokulu Burgazada'da yatılı okudum. Hala arkadaşlarımla öğretmenlerimle görüşüyorum.
Yerel seçim nedeniyle Burgazada'nın yerlisi Meral arkadaşım AK Partili Adalar Belediye Başkan Adayı Uğur Sina Şen'i anlattı bana. İlçe başkanı olarak neler yaptıklarını araştırdım.
Rumeli Türkleri Kültür Derneği'de Deniz Ticaret Odaları Konseyi'nde yaptığı faaliyetlere baktım. Yüzme ve basketbol sporlarıyla ilgisi dikkatimi çekti. Dürüstlüğüne de şüphe duymadım. Yapılmayanları yapacağına inandığım için Uğur Sina Şen'i kaleme almayı görev bildim.