Tarihi 11 Ocak 2024

Kement!

NÜFUSUMUZUN 30 milyonun üzerine çıktığı 1960'lı yıllarda tane hesabına vurulduğunda ülkemizde yılda 35 milyarın üzerinde sigara içiliyordu.
O zamanlar her keseye uygun sigara üretiliyor, en çok içilen sigara "İkinci." Filtresiz olduğu için fiyatı çok düşük.
O yıllar için ilginç bir araştırma yapılmış. Türkiye'de bir yılda tüketilen sigarayı bir kişinin içebilmesi için 40 milyon yıl yaşaması gerek.
Şimdi sigara paketlerinin üzerinde "içmeyin öldürür" diye yazıyor ama o yıllarda araştırmalar bile "yaşamak üzerine" kurulu.

***

Şimdiki zamana bakıldığında durum felaket. İnsanları sigara içmemesi üzerine yoğunlaşan bir durum var, her yerde sigara içmek yasak ama yılda 100 milyarın üzerinde sigara tüketiliyor. Üstelik "Amerikan sigarası!" Ve işin en acı yanı da sigara içenlerin yaşı gittikçe küçüldü sigaraya başlama yaşı 11'e kadar düştü.

***

Yerli sigara üretiminin en parlak yıllarında çok ucuz sigaraların alışkanlıklar için cazip geldiğini varsayabiliriz de sigaranın aile bütçesini sarsacak kadar pahalı ve zehir yüklü olmasıyla artan tüketimi nasıl açıklayacağız?
Bunalım gençliğiyle mi?
Yasakların cazibesiyle mi?

***

Düşünün, önceleri paketlerin üzerinde "sigara iktidarsızlık yapar" yazılıydı daha az satılıyordu ama "sigara öldürür" yazılı paketlerde patlama yaşandı.
Sigara karşısında nasıl erkekçe bir duruş olduğunu söylemeye gerek yok.
İktidarsız olmaktansa ölmeyi göze alacak kadar klasik erkek duruşu!

***

Ne yazık ki sigara son yıllarda genç kızların da cazibe alanına girdi.
1960'lı yıllarda bu denli sigara karşıtı tepkiler de yoktu.
Oysa sigara uyuşturucunun da kapısıdır. "Herhalde" diyorum "insanlar sigara dumanlarından kement yapıyorlar boyunlarına!" Sandalyelerine tekmeyi kendileri atarak!

MUTLULUK TAKVİMİ
Çocukları temizliğe alıştır.
Beyin jimnastiği yap.
Martıları izle.
Kan ver.

İnsan giderken bile
Büyük olmalı
Nerede saklanır
Gözlerde tüten
Aşk kalbinden vurulur
Sırtından değil
Nasıl aklanır
Aşkı kirleten

İkiniz bir oldunuz
Beni sırtımdan vurdunuz
İstanbul ve sen
Bekle daha söylemedik
Son sözümüzü
Yüreğim ve ben
Hakkı YALÇIN

Hayat bazen bitkiseldir. Dostlarıma vasiyetim; fişimi çekmeyi unutmayın!

Polat Yağcı
Önceki akşam Haliç Kongre Merkezi'nde 'Kolpaçino 4.4'lük' filminin galası vardı.
İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık. Üstelik spor ve magazin dünyasından tanınmış isimler galada.
Düşündüm de böyle bir galayı ancak Polat Yağcı başarabilir.
Tıpkı Şafak Sezer'in başrolde oynadığı bir filmde, İbrahim Tatlıses, Cengiz Kurtoğlu, Serdar Ortaç gibi isimleri de bir araya getirmeyi başardığı gibi.
İzleyenlerin gülmekten kırıldığı bir filme bugünlerde herkesin ihtiyacı vardı kuşkusuz. O yüzden, 'Kolpaçino 4.4'lük' filminin sezonun hasılat rekorunu kırması büyük ihtimal.
Bunun sihri oyuncular kadar Polat Yağcı'nın işindeki titizliği. Sanat dünyasında yapımlarını "uzaktan kumanda" edenlerin aksine, işindeki yoklamada her gün "buradayım" diye parmak kaldıran duruşu. Her konudaki başarısı ondaki çalışkanlık ve zekayla örtüşürken, aslında '4.4'lük' olan Polat Yağcı.
Bu kimliği elde edebilmek için çok çalıştığını biliyorum. Bu yüzden bana da Polat Yağcı'yı tebrik etmek düşüyor. "Başarılı olmak senin kanında var kardeşim. Yolun açık olsun" diye.