Tarihi 26 Mayıs 2022

Şifre!

RUSYA buğday stoklarını Ukrayna saldırısından önce yaptı.
Amerika buğday ihracatını bıraktı kendine stok yapıyor.
Çin tüm dünyadan buğday topluyor.
Bizler bir tarım ülkesi olarak buğday sıkıntısı yaşar mıyız?
Bilmiyorum.
Bunları aşar mıyız?
Onu da bilmiyorum.
Peki, bu yazıyı niye yazdım?
İnsanlardaki ruh kıtlığı bile kimseyi ilgilendirmezken, pirincin taşını ayıklayacağımızı hatırlatmak için!

***

Bir biyoloji profesörünün iddiasıydı. "2060 yılında dünya topraklarını tarıma daha elverişli hale getirmek için çölden ibaret olan araziler okyanus sularıyla beslenecek." Genleriyle oynanan bir dünyada okyanuslar kalır mı diye düşünürken, asıl mesele o yıllarda çocuklarımız bu meselenin neresinde olur?
Bilmiyorum.
Böyle sorunlar kaç kişiyi ilgilendirir?
İnanın onu da bilmiyorum.
Peki, bu hatırlatmayı niye yaptım?
Çocukların "benden sonra tufan" bencilliğini terk edip, en sıradan bireyin bile dünyanın dengesinde rolü olduğunu fark etmeleri için.

***

Bundan 20 yıl önce yapılan bir araştırmaya göre dünyada iklim değişikliklerinin önüne geçebilmek için kişi başına 10 bin fidan dikilmesi gerekiyordu.
Bırakın fidan dikmeyi yakılan ormanların yerine oteller dikildi.
Modaya meraklı gençlik, televizyon dizilerine mutlak itaat gösteren kadınlar, şiddet meraklısı erkekler için bunların hükmü var mı? Bilmiyorum.
Çocukların ocağına incir ağacı dikildiğini hisseden insanlar artıyor mu?Onu da bilmiyorum.
Peki, bunları niye yazıyorum?
Emanet aldığımız dünyayı gelecek nesillere daha güzel bir şekilde teslim etmeyi görev bildiğim için.

***

Dünyanın iki yüzü var.
Birinci yüzünde daha güzel yaşamak için bütün değerleri öldürenlerin saltanatı.
İkinci yüzünde ölmemek için yaşayanların çırpınışı.
Dünya insanlıktan hızla uzaklaşırken bir şeylerin sonu yaklaşıyor mu?
Bilmiyorum.
Peki, hiçbir şeyi bilmiyorsam bunları niye yazdım?
İnsan canına zerre kadar değer verilmeyen bir ülkede, kalp kırmanın değil şifreyi kırmanın anlamını öğretebilmek için.

***

Çünkü, "bırakın her şey çürüsün nasılsa her şey toprağa karışıyor" diyen çok bilmişler yüzünden katledilen değerler de kana karışıyor.
O yüzden yozlaşmanın damarlarında tedavisi imkansız bir hastalık dolaşıyor.

Koşarak çıktığın
Merdivenlerden
Ağır adımlarla
İnmen gerekir
Anılara bile
Fark ettirmeden
Bu yangın yürekte
Sönmen gerekir

Ben almışım aşkımı
Dik başımla giderim
Bu hasret yağmurunda
Islana ıslana

Yemin billah olsun ki
Kaç ömürse öderim
Kaderin omuzuna
Yaslana yaslana

Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Civcivi avcuna al.
Trafikte korna çalma.
Çocuklara tasarrufu aşıla.
Talih oyununa paranı kaptırma.
Açık renk giyin.

Kötü insanları bağışlamak doğacak çocukları bile cezalandırmaktır.

HİSSETMEK!
Bizim gibilerin en iyi arkadaşı sözcüklerdir, özellikle yazarken kullandığımız sözcükler.
O yüzden iyi insanları bulduğumuz zaman, hayatla ölüm arasına bir hamak kurup gökyüzünü seyrederiz.
O güzel insanlardan bahsederken kendimizi iyi hissederiz.