"Git" dedi, "Bilal Meşe'den özür dile." Arda yaptığı büyük yanlışlığın özrünü diledi.
Üzerini silkelerken olgunluğun yeni fotoğraflarını çektirdi.
Yüzündeki ifadeye baktım da, hala Bayrampaşalı o saf çocuk karşımda duruyordu.
"Senden kabadayı olmaz" derken tırnak açtığım, "çocukluğuna dönersen senden harika bir Sadri Alışık olur" dediğim Arda duygularımızı kara çıkarmadı.
"İsteseniz de beni kaybedemezsiniz" diyen Arda Turan'a yakışan da buydu.
Ondaki masumiyeti ve çocuk ruhunu bilenlerden biri olarak "aramıza hoş geldin Arda" pankartı açtım.
Kurulan kumpasla yıkamadıkları kulübü, otobüsünü yoldan çıkarmakla yıkacaklarını düşünen kahpelerin delilleri hala ortada duruyor ama o kurşunları sıkanlar hala bulunamadı Fenerbahçe Yönetimi dün internet sitesini, televizyon kanalını ve Fenerium sitesini 19.07'ye kadar kapalı tuttu.
1461 gündür bulunmayan failleri işaret etmek için yapıldı bunlar.
Bu ülkede hiçbir kulübe yapılmayan saldırıları işaret etmek adına.
Namertliklere inat "sarı lacivert mertliğin" efsaneleri olmazdı öncelikle.
Otobüsü kurşunlanan bir takımın futbolcularının ertesi hafta sahaya çıkabilecek yürekli duruşu da olmazdı.
Ayaklar zincirlense de başlar gökte olmazdı.
Allah vergisi bir ihtişam, geleceğe ışık tutan aşk Fener'i olmazdı.
Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tek yürek olmaktan yoksun olurdu taraftarlık.
Ezeli rekabetin anlamı olmazdı.
Büyüklüğünü Fenerbahçe karşısında sınamak isteyenlerin bile gönlü olmazdı emin olun.
Bu gurur Fenerbahçe'ye ait.