Kalabalık vapurlardan iskeleye önce atlamanın haylaz gösterisini yapardık.
Ne denize düşerdik ne yılana sarılırdık.
Cemreleri biz düşürürdük, o yüzden işçiler için en önde yürüdük.
Çünkü bilirdik ki; kafeslerde öten kuşlar gerçek özgürlüğün ne olduğunu ancak kafesten çıktıkları zaman anlar.
O zamanlar insanlara karanlıkta ateşböceği olmak düşerdi.
Şimdi devekuşu olmak düştü bizlere.
***
Mutfak penceresinden cennet türküleri söylerdi anneler.
Pencere önündeki fesleğenlerle konuşurlardı.
Kahve fallarında ay doğardı hanelere.
Mahallelerde ortak yaşam, yoksulluk imecesi.
Komşuda pişen komşuya düşerdi.
Şimdi dedikodu yapmak düştü bizlere.
***
Dansa kalkardık komşu düğünlerinde. Okuduğumuz romanlardaki kadınlara aşık olurduk.
Her şarkıyı severdik ama bazıları başkaydı.
İsimlerini sokaklara yazardık.
O şarkılardaki tamirci çıraklarına düşen bize de düşerdi.
Şimdi pespaye şarkıcıları dinlemek düştü bizlere.
***
Buruşuk ama temizdi gömleklerimiz.
Her evde mutlaka kolonya olurdu.
Küçükler büyüklerin elini öperdi, büyükler alnından öperdi küçüklerin.
Birbirine sarılmaktan korkmazdı insanlar. Grip dediğin ne ki, bir Opon bir Gripin.
Domuz gribini tabiat üretmedi Amerika üretti.
O zamanlar insanlar birbirine çiçeğe bakar gibi bakardı.
Şimdi öksürenlere domuz gibi bakmak düştü bizlere.
***
Kadınların katledildiği, çocukların taciz edildiği bir ülkede.
İnsanlıktan ve komşuluktan söz etmeden köşeye çekildi herkes.
Nasılsa futbolumuz ve magazin haberlerimiz gazetelerde sayfa sayfa.
Hayallerimiz televizyonlarda dizi dizi.
Eskiden insanları uyandırmak düşerdi payımıza.
Şimdi isyanını kalbine gömen yorgun savaşçılar gibi.
Seyirci olmak düştü bizlere.
ŞİMDİ VALELER!
Servis şoförleriyle başlayan kurşunlama sistemi valelerde boy göstermeye başladı.
Tartıştıkları insanları silahla vurup öldürmek erkeklik yasası olduğundan beridir ki, ölümler dinmiyor.
O bitirimler silahları nasıl temin ediyor, orası da ayrı konu!
Bu ülkede insanlığın sonunu getiriyorlar.
Görünen o ki...
Silahlanmanın çocuk oyuncağı olduğu bir ülkede, cehaletin katliam tutkusu uzun sürecek!
MUTLULUK TAKVİMİ
Gözlerin bu sevdanın
En kalleş haliydi
Vedasız gideceğin
Her halinden belliydi
Hani ölüm ayırırdı
İkimizi bu sevdadan
Beni inkar edemezsin
Bıraktığım anılardan
Düşündükçe
Çılgına dönüyorum
Sana yabancı bir elin
Dokunuşunu
Hiç bekleme beni
Teslim olmuyorum
Kendime ayırdım
O son kurşunu
Hakkı YALÇIN