Futbolun dilinden anlamayan ama her dilde yayınlanan bir derbimiz var.
Eyyamcılığın hüküm sürdüğü, korkaklığın itibar gördüğü bir derbi. "Kan çıkmazsa para yok" sergisinde hakemin yere serildiği dünya derbisi.
Ne yani, sadece Cüneyt Çakır'ın bedenine uygun kefenler biçilirken, gecenin asaletini ve adaletini kurtarabilecek miyiz?
Tudor ve Aykut Kocaman'ı göz ardı edip!
İki takımın teknik direktörü kazanmamak için ne yaptıysa, Cüneyt Çakır da iki takımın kaybetmemesi için gerekeni yaptı.
***
Yalan değil, Galatasaraylı yabancıların Fenerbahçe korkusundan haberdar olmayacaklarını düşünmüştüm.
Ama gördüm ki, Tudor'dan başlayan o korku Galatasaray'ın yeni yabancılarını da sarmış.
Valbuena takıntısını Galatasaray maçında da sahneye koyan Aykut Kocaman'ın son 15 dakika 10 kişi oynayan rakibi karşısındaki anlayışıyla beraberlik uzmanı değilse neydi?
***
Evet, tartışılması gereken çok pozisyon var. Pozisyonları tartışmakla elde edemeyeceğimiz adaleti, gerçekten istiyor muyuz?
Yoksa sadece işimize gelenin peşinde miyiz? Bu eyyamcılığı yöneticiler ve teknik adamlar yönetti. Cüneyt Çakır da onların eseridir.
***
Dünya bizi naklen yayınlarken, iki takım futbolcularının maç sonundaki tokalaşmasını centilmenlik gösterisi saydık.
Yere serilen hakem için tık yok. Aman dikkat edin, futbolun vahşet alanından geçerken kurduğunuz cümlelerin canını yakmasınlar.
Ya da başka bir yol daha var.
Adaleti değil, istediklerinizi sizlere fısıldayan yorumcularınızı buzdolabında saklayın da...
Kokmasınlar!