Bir yanda meşhur olmak isteyenler.
Kimden yanasınız?
Allah aşkına!
Bir ülkede gerçek hukuk karaborsaya düşüyorsa. "Marifet borsa düşerken kazanmaktır" diyenlerden misiniz?
Ülkenin KARAnlık yanının aydınlanmasından yana olanlardan mı?
Suça bulaşmamak için suçlayanların saflarında dizilmekle.
Suçunu ispat edemediği için kurşuna dizilmek arasında kendinize nasıl bir yer ayırırdınız?
Sizinle aynı fikirde olmayan insanların davalarına objektif bakmayı başarabiliyor musunuz?
Yoksa sizden olmayanlar için "hukukun canı cehenneme mi?"
Haksız hukukta sizin ne kadar kazandığınız mı önemlidir?
Suçu olmayan insanların neler kaybettiği mi?
Haksız hukuk sizi korkutuyorsa, hiçbir şey yapmayıp kendinizi emniyette hissetmeyi mi seçiyorsunuz?
İnsanlığın onuru adına hakkın yanında olma eylemine mi soyunuyorsunuz?
Arkadaşlarınızı can kulağıyla mı dinliyorsunuz?
Sizin de teknolojik dinleme aletleriniz var mı?
"Şu yükü taşır mısınız?" diye sormuşlar deve kuşuna. "Ben kuşum" demiş. "O halde uç" demişler. "Ben deveyim" demiş.
Karar verin, kuş musunuz deve mi?
Haksız hukukun gözaltına aldıklarıyla.
El üstünde tuttukları arasında bir fark görebiliyor musunuz?
At gözlüğünüz yoksa...
Hukuksuzluğun heybetini görüyor musunuz peki?
Sanırım size doğru geliyor.
Emin olun ki.
Almadan gitmez!
***
***
Bazı aşklar kitap satışına yarar.
Bazıları ruh satışına.
***
e-posta
Yapılan araştırmaya göre, e-postalar ömürden alıyor.
Bir profesyonelin günde ortalama aldığı e-posta 126. Bunun için günlük zaman kaybı 32 dakika.
İşin en ilginç yanı, e-postaları okuma sırasında yöneticilerin IQ oranının yüzde 10 düşmesi.
Ah o mektuplar, ah o fakslar.
Ne güzel günlerdi onlar.
İnsanların aklını başından aldığı yetmiyormuş gibi, sırlarını da bu e-postalar aldı götürdü.
***
Sen gidince
Hiç ağlamadım
Bakmadım resimlerine
Konuşmadım
Kendi kendimle
Sormadım nerde diye
Sen gidince
Hiç ağlamadım
Yalvarmadım dön diye
Şarkımızı dinlemedim
Özlemedim kokunu
Desem de yalan
Bin kere yalan
Gittiğin akşam çok ağladım
Bende kalan gömleğini
Deliler gibi kokladım
Benim bu suskun halim
Sensizliğin bedeli
Ölmediğim kesin ama
Yaşadığım şüpheli
Hakkı YALÇIN