Katili ve teröristi koruyan bir sistem varken.
Çocuklarımız üzerinde formayla sokaklarda dolaşamaz artık.
Bu hayati sorunun üzerine gidebilmek için, bir gencin ölmesini bekledik.
Kim yapıyor bunları?
Adına, yönetici, başkan, teknik direktör, futbolcu ne deniyorsa, koca koca adamlar yapıyor önce.
Sonra da gazeteler ve televizyonlar.
Futbolun ağzına yakışmayanlar, kulüp başkanlarının ve teknik adamların ağzına yakışıyorsa, önce herkes kendini suçlasın.
Ağızlar tabanca, diller bıçak!
Topluma yön vermesi gerektiğini unutan ilkel kabile üyeleri.
Çocuklarımızın futbol sevdasına kurulmuş tuzak olmaktan gocunmayanlar, her mevsim bir neden buluyorlar, ortamı germek için.
İsimlerini boş verin, gönül gözüyle bakarsanız hepsini tanıyorsunuz, Yüklendikleri emsalsiz vasıfların, vasıfsız adamları.
Şeytan arabalarının usta sürücüleri.
Her kulüp kendi katilini besliyor.
Kimilerini taraftar olarak, kimilerini kulüp yazarı olarak.
Kimilerini de yorumcu olarak.
Namuslu duruşa sözü geçmeyen duygusuz ve ruhsuz bedenler, insanları kışkırtmak için sayısız nedenler buluyor.
Bunları da herkes seyrediyor.
Gazetelerde, televizyonlarda.
Bedelini de çocuklarımız ve annelerimiz ödüyor.
Elmaya kurt girmiş bir kere.
Bunu temizlemek için, insani şartların oluşturulması gerekirdi, bunu kimse istemiyor.
Televizyonlarda kan emici adamların getirdiği reyting para ettiği için, giden canların da hükmü olmuyor.
Güven duygusunun lekelenmesinin önemi yok.
Çünkü hayatın öznesi para artık! "Kanlı para!"
Topun çizgiyi geçmesi bile çok para artık.
Ülkemiz ve futbolumuz, bu role uzun zamandır hazırlanıyordu.
Şimdi gelsin paralar!
Gitsin canlar!
* * *
BİR KARIŞLIK BARIŞ
Terör örgütünün 8 Mayıs'ta başladığını duyurduğu çekilme sürecinden cılız görüntüler çıktı.
Ardından da Genelkurmay bir açıklama yaptı. "Çekilmeye ait görüntü yok."
Bu açıklamanın neler ifade ettiğini anlamak size kalmış.
"Barış bir karışlık mesafeden öteye gidemedi" demek de bize kalmış.
* * *
İnatla barbarlık arasında bir adım vardır.
* * *
Rakibini alkışlayan taraftar bulmak kadar... Kendini alkışlatan takım bulmak da mesele!
* * *
15 Mayıs 2013
Mutluluk takvimi
* * *
Adın dilimde
Duran beş harf
Bir dua bellerim
Sevdan elimde
Adresi boş zarf
İçinde küllerim
Senin öldürdüğün
Benim yaşattığım
Bir sevda var ortada
Kaybolursam
Bulman içinde
Bıraktığım izlerim
Anılar sahibini
Sonuna kadar bekler
Sana düşkünlüğümü
En iyi sen bilirsin
Aldığım her nefesin
Seni çağıran sesin
Olduğu yerdeyim
Yok başka bir adresim
Hakkı YALÇIN