Tarihi 4 Ekim 2009

Lütfü Oflaz

Türkiye'nin en zor yıllarında, yürekli yazarlık yapan birini tanıyorum.
12 Eylül'e karşı çıkıp yargılanan ilk yazar.
İnsan hakları kampanyasını ilk olarak başlatan...
Hapsi göze alan, tek başına bedeller ödeyen.
Emeğin ve özgürlüğün işçisi.
Lütfü Oflaz.
***

Sonraki yıllarda medyaki yozlaşmaya karşı durup, yazarlığı bıraktı.
Bağımsız Leman Dergesi'nde yazmaya başladı. "Bir Mahkum" adlı anı romanıyla Akademi Kitapevi Ödülü'nü kazandı.
Gönüllerin Cumhurbaşkanı olarak, her kesimden destek gördü.
Siyasilerden bile.
Vicdanların iktidara gelmesi için kitaplar yazdı.
Hala uzun nöbetlerini bitirmiş değil.
Şimdilerde yeni kitabının hazırlıklarını tamamlamak üzere.
***

Onunla yeni tanışıp muhabbet ettiğiniz zaman, "dostumu buldum" dersiniz.
Onun ödediği bedelleri öğrendikten sonra, kendinizi borçlu hissedersiniz.
Yüreğinin saf derinliklerinde, sadece vicdanıyla kulaç atar.
Cesareti savunur, korkaklığı savurur.
Sadece sevgiye eğer başını.
Onun taraf olduğu tek şey insanlıktır.
***

Haksızlığa, adaletsizliğe karşı durmaktır vicdan.
Işıklı bir yoldur.
Lütfü Oflaz gibi vicdanın yolcusu olanlar, karanlıkta ışık açar topluma.
Haksızlığa karşı yumruk sıkmanın şart olduğunu haykırır.
Onun gibiler için, namuslu yüreklerde giriş kartları hazırdır.
İstediği yere oturabilir.
Gökyüzünün altında yaşıyor olabilir ama.
O her zaman tahtının üzerindedir.
Gönül tahtının.