HER sezon transferler kulüplere sözde kan pompalar ama para harcamayı kendi tasarrufu sayanların transfer müsrifliği yeni borçları da beraberinde getirir.
Hatta kulüpleri batırmanın eşiğine getirir. Fransa'da mali sorumluluğu yerine getirmediği için Lyon gibi bir kulüp küme düşürülür ama bizim ülkemizde kulüpler dokunulmazdır.
Futbolun kasası sorgudan muaftır! Tuhaf olan da insanların bunları kanıksamış olmasıdır. Körü körüne sevda denilen şey budur belki de!
***
Nasılsa sosyal medyada renkli uyku hapı dağıtımı kusursuz işliyor. Akıl satan tilkilerin kapladıkları alanlar gittikçe genişliyor.
Söylenti borsasında hedef; pazar oluşturmak ve cebini doldurmaksa hisselerin tavan yapması kaçınılmazdır. O yüzden 'kakalama istasyonları' en çok bu mevsim hararetlidir!
***
Yabancıların kaliteli olanına sözüm olamaz ama yabancı bataklığına saplanıp kulüpleri iflasın eşiğine getirenler yerli gençlere el uzatmakla yükümlüdür. Ne yazık ki "altyapıya değer vermeyen üst yapıya çuvalla para verir" cümlesi bu ülkede bir türlü anlaşılmamıştır. "Özne para olduğunda denizlerin gerçeği derinliğinde değil balığındadır" cümlesinde balıktan kastımız herhalde anlaşılmıştır!
***
Parayı harcarken düşünceli, futbolcu konusunda seçici olanları görmek istiyorsak, yazılan mektuplar iyi okunmalı, ucu da bir yerlere dokunmalı.
Yaş tahtaya basmamak için "bir elinde çiviyle dolaşıyorsan diğer elinde çekiç olmalı."
