Tarihi 15 Haziran 2010

'Affetmem' diyen beri gelsin!

Demet Akalın, yine gündemde. Bu kez hakkında şok suçlamalarda bulunduğu eşi Önder Bekensir'le sürpriz barışmasıyla manşetlerde… Önder Bey, ne yaptı ne etti "Yaşanılan rezilliklerden sonra Demet'le bir araya gelmem imkansız" dediği eşinin gönlünü tekrar kazandı.
Çiftin barışmalarına kimsenin olamayacağı gibi benim de bir itirazım yok. Ama keşke, bu sorunlu dönemde Önder Bey, bazı cümlelerini dikkatli kursaydı. Keşke "Demet'in ailesi beni hiçbir zaman istemedi. Şimdi beni istemeyenler mutlu olsunlar" diye sitem ederken bir değil binlerce kez düşünseydi. İlişkinin erkek tarafının ne hissettiğini bilemem, Önder Bekensir'in niye böyle konuştuğunu anlayamam.
Ama şimdilerde Atina'da yapacağı balayı için havalara uçan Demet Akalın'ın neden eşine ikinci bir şans verdiğini anlayabilirim. Çünkü "hepimiz Demet Akalın değiliz" ama hepimiz birçok konuda aynıyız!
Hayatımızda biri olmadığında "asla affetmem" dediğimiz birçok şeyi, 'o adam' yapınca affedebiliyoruz. Yalnızken mangalda kül bırakmayan kadınlar olarak, işin içine 'aşk' girdiğinde kendimize bile yabancılaşıyoruz.
Benken, 'biz' oluyoruz. "İşim her şeyden önce gelir, kendi ayaklarımın üzerinde durmalıyım" derken; 'o adam'la her şeyi bırakıp bir yerlere gitmek istiyoruz kimselerin olmadığı. "Asla" derken, "bir kereden bir şey olmaz" deyiveriyoruz. Bir hatada önce kapıyı göstersek de, çok değil 1 gün sonra "gidemedim, ben geri geldim" diyerek dönüyoruz tıpış tıpış. 'O adam'ın bizi her kırışında, "bilerek yapmadı" diyerek kendimizi kandırıyoruz. "Herkes ikinci bir şansı hak eder" derler, biz bu hak edişin sayısını, ikinin katlarına çıkartıyoruz! "Günaydın gittim ben" diye isyan edip, 'iyi akşamlar'la dönüveriyoruz 'o adam'a! Kalbimiz hızlandıkça beynimiz yavaşlıyor sanki, mantıksızlaşıyoruz!
Einstein; "Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen, kesinlikle mükemmel insandır" demiş ya; ben de o zaman diyorum ki 'mükemmel kadın yok.' Çünkü her kadın, aşk düştü mü gönlüne 'ikinci hatayı' defalarca tekrar eder. Hem de bilerek, hem de isteyerek… Evet bir itiraf; biz kadınlar önce acıyı sonra içimizi cız ettireni seviyoruz… Yeşilçam'ın buram buram arabesk kokan filmleriyle gözyaşlarına boğulan bizler, kendi hayatımızda da aynı acıyı hissettikçe 'gerçekten yaşıyoruz.' Bir saniyelik mutluluk için, yıllarca sürecek acıları göze alıyoruz. Çünkü, biz aşkı 'o adam'lardan çok daha 'adam gibi' yaşıyoruz. Biz aşkı, her şeye hatta kendimize bile tercih ediyoruz.
İşte bu yüzden, Demet Akalın'ı eleştirmeden önce kadınlar bir kere durup düşünsün.
Siz olsanız da saatlerce önünüzde diz çöküp 'beni affet' diyen sevdiğiniz adama ikinci bir şans vermez miydiniz?
Bence verirsiniz!