Tarihi 26 Mayıs 2013

Tükenen Meryem'in tükettikleri...

Tanı:Tükenmişlik sendromu.
Sebebi: Fiziksel, ruhsal, zihinsel aşırı aktivasyon sonucu dağılmak. Varlığına ait tüm birikimi üretmek adına dağıtmak.
Elinde mi insanın yorulmamak?
Candan Erçetin'in bir şarkısı vardır. Aslında bu durumu özetler.'' Parçalandım ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım''.
Kimi parçamız duygusal yaşantıda değer bilmezlerin elinde harcanır,kimi parçamız da adanmışlık derecesinde hedef bellediğimiz bir düşüncenin kollarında dolu dizgin koşuştururken paramparça olur.
Kendi kırbaçlarımızı elimizden atmak istesek de hiç ummadığımız bir anda ne kadar yaralandığımızı yanan canımızın sızısıyla anlarız. Bu farkındalık yaşamın diğer yönlerindeki gibi kurtarıcı olmaz. Çaresizlik kol gezer,endişe hükmeder ve ardından mutsuzluğun imparatorluğunda tek başınalığın hükümdarı olarak bulursunuz kendinizi.Saraylar, ihtişamlar gözünüze gözükmez. Siz o sarayların hapsindeyken.
Tüketici hakları tükettiğiniz kendinizse suskundur. Hele hassas ve kırılgan bir ruh taşıyorsanız kimliğiniz, kariyeriniz, şahsiyetiniz kör olur başbaşa kaldığınız sıkışmışlıkla baş etmenizde. Aşamaları vardır bu yorgunluğun.İlk sinyal heves tokluğudur. Küçücük heyecanlarla hayat bulurken büyük hamlelerin bombardımanı sersemletir. İlk başlarda güzeldir. Ama yük olup da mecburiyetler devreye girdiğinde renk değişir. Heves etmez olursunuz yeniliklere.
Nasılsa o da bitecek diye. İkinci işarete önce siz yakalanırsınız.
TavırlarınzIda ciddi dalgalanmalarla alabora olmaya başlarsınız.
Kendinizi sorgulamaya başladığınız an tüketmeye de başlarsınız. Ne oluyor bana, ne yapmalıyım devresi yuvarlanmaya başladığınız vazgeçiş uçurumundan önceki son duraktır. Ama yardıma koşacak bir kahraman bulamazsınız.
Çünkü o masalın bir tek karakteri vardır.
Bütün bunları kendinize yapan ve yapımasına izin veren kendinizken suçlu aramaya da gerek yoktur.
Ortadaki tek suç duyarlı bir insan olmaktır.
Duygularıyla yaşayan hisleriyle hareket eden, küçücük, sakin bir dünyada yetişen biri olarak Meryem'in içinde bulunduğu tıkanmışlığı anlıyorum.
Türkiye'de kendi yurdundan kopup yeni bir hayata başlamak ve ateşten gömleği giymek, bir gecede tüm Türkiye'nin tanıdığı bir kadın ve star olmanın yansıyan parıltılarının ardındaki insani boyutu gözden kaçırabiliyoruz.
Işıltılı aksinde capcanlı halleriyle ekranlarda gördüğümüz o televizyon figürlerinin yıpranabileceklerini, ruhen yaralanıp dayanma noktalarının çoktan ihlal edilmesiyle psikolojik çöküş yaşayabilecekleri gerçeğini göz ardı edebiliyoruz.
Oynadığı diziyle gün geçtikçe yıldızı parlayan Meryem Uzerli'in yakaladığı başarıyı hakketmek her yiğin harcı değil.
Eminim herkes onun rüyasını yaşamak ister. Unutulan bir şey var, Başarılı olmak yetmiyor.
Sürdürülebilir olması ve devamlılığı çok daha zor.
Duygusal insanların işlerini başarılarını tüm hücerelerinde hissedeler. Mekaniklik, tekdüzelik onları sarsar.
Fakat işleyen çarkın içinde olmak insanı kendi benliğinden çıkarır.
Kararlarınızı artık siz alamazsınız.hep sizin adınıza doğru düşünen birileri vardır!!!
Yoruldum dinlenmek istiyorum gibi ufaktan serzenişleriniz altında yatan duygusal olarak çökemeye başladığınızın sinyallerini hiç kimse görmez!!!
Başarılısın para kazanıyorsun be!!! Daha ne istiyorsuna getirilir.
Hep aynı modda olmak zorundasınızdır.
Herkese aynı içtenlikle ve sabırla cevap vermek görevdir.
İçinizde kopan fırtınalar görmezden gelinir.
Hakkınızda herkesin fikri vardır.
Kukla olamayacak kadar özsaygınız da varsa işler daha da çetinleşir.
Fakat siz hep suya sabuna dokunmamak için orta karar yürürsünüz.Kimse kırılmasın,iş aksamasın,taş atıp da kolum mu yorulacak zihniyeti sizi savurur.
Sizi bugünlere getiren herkes istediği fikri beyan eder, bazen de hakaret eder de cevap veremezsiniz.Nankörlük etti demesinler diye.
Sonuç mu ne?
Tanı: Tükenmişlik sendromu Tedavi:Tüketilmeye müsaade etmeyecek kadar güçlü olmak.
Parçalanıp ayrı yerlere iyi niyetle bıraktığınız o parçaları toplarken yalnızsınızdır nedense.
Bütünlenip tekrar ayaklandığınızda sizi parçalamaya hazır bekleyenleri bile bile o mücadeleyi kazanmak zorundasınızdır.
Kendiniz için...