YUNANİSTAN'IN sahibi Yunan milleti değildir. TÜRKİYE, Yunanistan'ın arkasındaki kuklacıları tek tek bildiğini tarihe bir kez daha kaydetti.
Yunanistan; ABD, Avrupa Birliği ve Almanya'nın kölesi gibidir.
Yunanistan, emperyalist yamyamlar adına karşımızdadır. Daha önce de aynı güçler adına Anadoluyu işgale yeltenmemişler miydi...? Ege ve Akdeniz'de karşımıza dikilen Haçlı/Siyonist ittifakıdır. Haçlı Seferleri, Batı'nın genetik ortak paydasıdır, akrabalık genidir. Batılılar, yeryüzünün en iğrenç ve kanlı barbarlığının adı olan Haçlı Seferleri ile, hiç utanmazlar... Aleyhinde konuşmaz ve konuşturmazlar... Birbirleri ile itişir, kavga eder ve hatta savaşırlar... Ama Türk ve Müslüman düşmanlığında bir ve beraberdirler... Ayağımıza dolanan Ermenistan ve Yunanistan, işte bu ittifakın sadece görünen aktörleridir.
Tabii ki amaçları Türkiye'nin ve hak ve menfaatleridir.
YERLER, OLAYLAR, TARAFLAR AYNI
ABD, Avrupa Birliği'nin öncülük ettiği, HAÇLI SAVAŞI yapılıyor. Aslında yerler, olaylar, durumlar ve taraflar, tarihte yaşananlarla hep aynı... Türkiye ve İslâm dünyasını kuşatıp; yağmalamaya, paylaşmaya çalışıyorlar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bağımsız, güçlenen, hak ve menfaatlerini koruyan, İslami hassasiyetlere önem ve değer veren bir Türkiye Cumhuriyeti devlet idaresi yürütüyor. Tabiatı ile kuduruyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli birlikteliği ile büyük bir mücadele içindedir.
Asırlardan süzülen Türk/İslam devlet aklı, karşımızdadır. Hangi partiden, hangi siyasi çevreden olduğunuz, geçmişte kimin için ne söylemiş olduğunuz değil; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli birlikteliğinin neresinde durduğunuz esastır. Irak'tan, Suriye'den, Akdeniz'den boğulmak istenen Türkiye, bu kuşatmaları yarmaya çalışıyor… İçimizde de bizi zayıflatacak kişiler, kurumlar, siyasi partiler ve tuzaklarla ayrıca saldırıyorlar/ saldıracaklar. Haçlılar ile işbirliği yapıp Türkiye Cumhuriyetini güçsüz bırakanları, tarih de, millet de, kader de unutmayacaktır.
BİZANS VE İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANI
Yunanın hayran olduğu Ekrem İmamoğlu, yine kendinden beklenen ile karşımıza çıkıverdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sultanahmet Meydanı'nın altındaki Antik Roma Hipodromu'nu gün yüzüne çıkarmak için hazırladığı projeyi Koruma Bölge Kurulu'na sundu.
Fetihten çok önce duvarları ve locaları bile kaybolmuştu. Hipodromun yeniden inşası için çevredeki Osmanlı yapılarını kaldırmak, Osmanlı, Türk ve Müslüman düşmanlarına yakışır. İstanbul'un ulaşımdan çevreye, kentsel dönüşümden altyapı'ya kadar acil ve kronikleşmiş ihtiyaçları dururken, böyle bir öncelik hayati midir…? Belediye otobüslerini, metro seferlerini, metrolardaki yürüyen merdivenleri doğru dürüst çalıştıramayan Ekrem İmamoğlu, yine film fırıldak peşinde… Hem de ülkemiz Yunanistan ile büyük sorunlar yaşıyorken…
CHP'NİN HDP İLE İŞBİRLİĞİ COŞKUSU
Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında kendi partililerine "yanımda mısınız…?" diye soruyor. Eski HDP milletvekili Hasip Kaplan, derhal "yanındayım" diyor ve destek verdiğini ifade ediyor. HDP çevrelerinde, CHP ile birliktelik coşku ile arzulanıyor.
Bundan sonra da beraber olmak arzu ve iradesi ilan ediliyor. CHP idare heyetinde de hal ve durum aynı... CHP döneminde Kürt olmak bile suç ve yasak değil miydi...?
Dersim olaylarında devleti CHP idare etmiyor muydu...? Yıllarca Kürtler ve Kürtçe konusundaki akıl dışı yasak ve uygulamalar, CHP zihniyetinin sonuçları değil miydi...?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, bu ülkedeki Kürt ve Alevi kökenli vatandaşlarımıza CHP'nin yaptığı zulmü ortadan kaldıran iş ve icraatlerin sahibi değil mi...?
Peki CHP; bu açık ve kesin işbirliğinin ardından, Diyarbakır anneleri ve babalarının yüzüne nasıl bakacak...?
Evlatlarının kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, hala sürüyor. Orada oturmayan yüzlerce aile olduğu da biliniyor. Kürt kökenli vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu, HDP'nin teröristlerin adamlarından, arkadaşlarından ve sevenlerinden oluşan siyasi parti maskeli bir insan topluluğu olduğunu çok iyi biliyorlar.
