Hepsini yaptılar, olmadı. Bizzat kendileri sahaya indiler. Bugüne kadar dediklerimizin hepsi bir kez daha gerçek oluyor.
Bu artık resmen Haç ile Hilal'in savaşı. Olanların en açık anlamı bu... Allah'a (c.c)... Hz. Muhammed'e (s.a.v.)... Ve bütün iman edenlere...
Düşmanlık hissi ile dolular.
Dolayısıyla... Kur'an-ı Kerim indirilmeye başladığından bu güne kadar devam eden, hak ve batıl mücadelesi bu..
Karşımızdakiler Kürtler değil
KARŞIMIZDA Kürtler yok...
Yeryüzünün her tarafındaki Kürt kardeşlerimizin ezici bir çoğunluğu, İslam ümmetinin şerefli birer üyesidirler.
Müslüman kardeşlerimizdirler.
PKK/PYD/YPG ile bunların siyasi parti görünümlü arkadaşları HDP, Kürtlerin temsilcileri değildirler.
Bunlar, Kürt kardeşlerimizin katilleridirler.
Kürt kardeşlerimizin istikbalini çaldılar.
Evlatlarını kaçırdılar.
Bu eşkıyalar, ellerinde Kürt kanı olan canilerdir.
Aralarında Sırp, İsrailli, Amerikalı, Alman her milletten profesyonel askerler var...
Karşımızdakiler, Kürt görünümlü eli kanlı katillerdir...
PKK/PYD/YPG/KCK,
Haçlı Hristiyanların ve Siyonist Yahudilerin kiralık katilleridir...
Müslümansız Suriye
YERYÜZÜNDE bir barbarlık yaşanıyor....
Bir insanlık suçu işleniyor...
Bir soykırım oluyor...
İdlip'te yaşanan insani kriz, Gazze, Myanmar ile ilgili dünya hangi bakış açısına sahip?
Bu işler ile alakalı uluslararası örgütler ne yapıyorlar?
Dünya barışını sağlama, devletler arası sorunları çözme iddasındaki Birleşmiş Milletler ne iş yapar?
Bu fakir, daha evvel de başka vesileler ile aynı soruyu sormuştu?
Asla olmasını istemeyiz ancak...
Bu yaşananlar, Hıristiyanların ya da Yahudilerin başlarına gelseydi, dünya yine aynı tepkileri mi verirdi?
Ya da böyle insanlık suçları, Hristiyanların ve Yahudilerin başlarına geliyor mu?
Bu ve benzeri soruları sormak zorundayız.
İdlip'te, Gazze'de Myanmar'da feci şekilde soykırım uygulanıyor... Hem de herkesin gözünün önünde...
Fotoğraflar, kamera kayıtları, tanıklıklar eşliğinde...
İnsanın yüreği dağlanıyor.
Ne yapmalıyız?
BAŞIMIZA sarılmak istenen bela çok açık.
Şeytani Üst Akıl, dünyayı kana boğmak üzere çalışıyor.
Birbirimizi gırtlaklayalım istiyorlar.
Birbirimize daha sıkı sarılmak durumundayız.
Aksi taktirde; parça parça, perişan olacağız. Onların isteği gerçekleşirse, hiç birimiz bu vahşi ve acımasız yok oluştan kurtulamayız.
Ötekileştirmek, suçlamak, nefret oluşturacak sözler, tavırlar ve davranışlar, felaketimizi hazırlar.
Tarihi acıları, sıkıntıları, dertlerimizi müthiş bir hassasiyetle ve sorumlulukla ele almak mecburiyetindeyiz.
