Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 28 Mart 2023

T’uzak

TÜRKİYE 14 Mayıs'taki seçimlere giderken dünyanın beli başlı merkezlerinde karışıklık tüm hızıyla devam etmekte. Gelin bugün 14 Mayıs'ta aslında neyi oylayacağımıza bakalım.
Sandıktan çıkan sonucun KÜRESEL taraflarına uzanalım...
İsrail'den yola çıkalım. ABD'ye gidip Trump'a uğrayalım. Soros üzerinden Türkiye'ye dönüş yapalım...
İsrail'de yargının yetkilerini kısıtlayan, iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı reformu ülkeyi karıştırdı.
Yüzbinler "İPTAL" için sokaklara dökülürken protestoların şiddeti her geçen gün artmakta.
Aylardır süren eylemler giderek genişlemekte.
'Görevdeyken yargılanan ilk İsrail Başbakanı' unvanını alan Binyamin Netanyahu'nun bizzat şahsını korumaya yönelik olduğu söylenen tasarı 23 Mart'ta Meclis'ten geçti. Düzenlemenin durdurulması çağrısı yapan Savunma Bakanı Yoav Galant görevden alındı. Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da devreye girdi. REFORMUN derhal durdurulması istedi.
Ancak NETANYAHU bildiği yoldan gitmekte...
Şimdi Avrupa'ya geçelim.
Fransa'ya uğrayalım...
Fransız Senatosu'nda, Fransız-Kürt İşadamları Derneği'nin düzenlediği Nevruz Resepsiyonu'na YPG sözcüsü Nuri Mahmud ve kadın kolu YPJ sözcüsü Ruksan Mihemed de katıldı.
Resepsiyona üniformalarıyla gelen Mahmud ve Mihemed'e, Suriye'de IŞİD militanlarına karşı verdikleri mücadele nedeniyle onur ödülü madalyası takıldı.
Şimdi kavganın anavatanı olan ABD'ye geçelim...
Biden'a yenilen ve rövanşı almak için yola çıkan Trump'a bakalım...
ABD eski Başkanı Trump destekçilerinden bağış toplamak için e-posta yolladı. "Sınırlarımızı, adalet sistemimizi ve ulusumuzu mahveden Soros, Biden için 2024 seçimlerini satın almaya çalışıyor" diye yakındı. Trump paylaştığı e-posta'da Demokrat Parti ve liberal örgütlerin baş destekleyicisi olan milyarder spekülatör George Soros'u 'kukla oynatıcısı' diye niteledi. Çıtayı yükselterek "Vatansever, şimdi George Soros'u ve Beyaz Saray'ı SATIN ALMAK için harcadığı milyonlarca doları ifşa ettiğim için SALDIRIYA UĞRUYORUM. Ama çok açık söyleyeyim:
Sınırlarımızı, adalet sistemimizi ve ulusumuzu mahveden milyarder kuklacıyı ifşa ettiğim için BENİ SUSTURAMAYACAKLAR..." çıkışına imza attı. Sovyetler Birliği coğrafyasında etkili olan ve renkli devrimlere imza atan Soros, DEMOKRAT PARTİ'ye yakındı. Bu bir SIR da değildi. Bağışladığı yüz milyonlarca dolar da bilinen bir gerçekti. Trump, Teksas'a gitti. İlk mitingini yaptı. Seçim startını verirken ilginç çıkışa imza attı. ABD'nin bir önceki BAŞKANI Trump, "Çin ile başa çıkabilirim. Bu benim için kolay. Asıl mücadele edilmesi gerekenler Washington'da... Ya derin devlet Amerika'yı yok eder ya da biz derin devleti" sözleriyle adeta savaşı başlattı...
ABD'deki bu savaş ve tarafları defalarca yazdığım gibi dünyanın kritik virajlarında daima karşı karşıya geliyordu.
Aynı kavga Londra'da da Moskova'da Pekin'de de Ankara'da da vardı. İKİ EKOL'ün öne çıkan yüzleri üzerinden bu mücadeleyi görüyorduk. Bu durum ülkelere, ittifaklara ve kıtalara yayılmaktaydı.
Genel olarak sadece açık sözlü olduğu için Trump'ı Soros'u ezberliyorduk.
Ancak KÜRESEL SAVAŞ sandığımızdan çok daha büyük ve yakıcıydı. Biraz hafızalarımızı zorlayalım...
ABD'li milyarder finans spekülatörü George Soros, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde yayımladığı makalede "Yüksek Mahkeme, önceki Başkan Donald Trump ve Cumhuriyetçi Parti'nin, ABD için Rusya ile Çin'den daha büyük tehdit oluşturduğunu" öne sürdü.
Ünlü spekülatör Soros, ısrarla bunların yenilgiye uğratılması gerektiğini vurguladı. Şimdi İSRAİL'de yaşanan Netanyahu üzerinden kopartılan fırtınanın, YARGI REFORMU üzerinden yürütülen kavganın bir benzeri ABD'de görülmekteydi. SOROS buna savaş açan isimdi.
Arkasındaki güçle birlikte...
Kabaca bakıldığında SOROS'un burada kendisine yakın bulduğu alan 6'lı MASA ve HDP koalisyonuydu. Soros, BREXIT'e de karşıydı.
Güçlü AVRUPA fikirlerine sadıktı. İngiltere'nin ayrılmasına başından beri itiraz ediyor ve bu uğurda parasını harcıyordu. Bu nedenle Viktor Orban'a da Putin'e de Cinping'e de Erdoğan'a da karşıydı. Bu ülkelerde, kendi akımlarının ön almasını istiyordu. 14 Mayıs'a giderken Başkan Erdoğan, karşısındaki koalisyonun içinde SOROS'un izini bulmakta zorlanmıyordu. Erdoğan karşıtı ittifakın AVRUPA ile yakınlaşması, HDP üzerinden Kürt meselesine bakışı, yargı reformu gibi pek çok konu ibreyi alıp Soros'a kadar götürebilirdi.
Yani KÜRESEL EKOL'ün kapısının önüne kadar giderdi bu yol. Şu an Netanyahu üzerinden kopan fırtına da İsrail'in karışması da Trump'ın meydan okuması da Fransa'nın YPG'ye el uzatması da aynı mahallenin ritimleridir.
Değişik coğrafyalarda olması bunların birbirine uzak olduğu anlamına gelmez... 14 Mayıs'a da, ittifaklara da, koalisyonlara da böyle bakmakta fayda var...
Seçim sonuçlarının "KÜRESEL ETKİSİ OLACAKTIR" diye boşuna yazmıyorum...
Macaristan'dan Orban'a karşı koalisyonu hazırlayan akılla burada Erdoğan'a karşı hazırlayan farklı değil... Ancak Erdoğan, ÖZGÜL AĞIRLIĞI çok büyük olan bir lider. Bu nedenle önce Erdoğan'ın tasfiyesi istenmekte. Sonra sıradakilere bakılacaktı...
Mücadeleye isimlerin yanı sıra EKOL'ler üzerinden bakılmalıydı. Ki kavganın büyüklüğü o zaman anlaşılıyordu.