Bu arada İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'e ait bir ses kaydı sızdırıldı.
Kayıtta, öne çıkan ve sarsıcı olan, 2020 yılında ABD tarafından bir hava saldırısında öldürülen İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani ile ilgili yaptığı şikayetlerin olması... Zaman ayarlı sızıntıda Zarif, Süleymani'nin Rusya ile işbirliği yaparak, İran'ın Suriye iç savaşına müdahalesini hızlandırdığını ve böylelikle nükleer anlaşmayı bozmaya çalıştığını söylüyor. Sızıntının kaynağı, adresi LONDRA! Sızıntıyı yapan Iran International televizyon kanalının Prens Selman'ın yakın arkadaşı bir Suudi işadamı olduğu iddia edildi.
Offshore hesaptan 250 milyon dolar destek verildiği de yazılıp çizildi...
Sızıntının bir de ABD ayağı vardı.
Denver Üniversitesi'nde doktora yapan Cevad Zarif, ses kaydında ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry'nin İsrail'in Suriye'de 200'den fazla gizli operasyon düzenlediği konusunda kendisini bilgilendirdiğini söylüyordu.
Bu da Kerry'nin istifasının istenmesine yol açıyordu!
CUMHURİYETÇİLER'in tepkisine neden oluyordu...
BATI'daki medya olaya "yenilikçiler ve muhafazakarlar arasındaki kavgada son perde" şeklinde bakıyordu...
Peki bu olay ne anlama gelmekteydi?
Bizi ilgilendiren tarafı neresiydi? Bölgede neler oluyordu?
Ve sızıntı neden şimdi yapılmaktaydı?
Joe Biden, Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın yani CIA'nın başına deneyimli diplomat William Burns'ü getirdi. Bu ilkti! Yeni DİREKTÖR, Obama döneminde 2011-2014 yılları arasında dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürüttü.
Ürdün ve Rusya'da büyükelçilik yaptı. Ortadoğu meseleleriyle ilgili çok sayıda masada görev aldı. Diplomatlıktan BAKAN YARDIMCILIĞINA gelen ender isimlerdendi. Çok iyi Rusça, Arapça ve Fransızca biliyordu. Başkan Biden, CIA'ya atamayı yaparken "Büyükelçi Burns, tehditleri kıyılarımıza ulaşmadan önlememiz için gerekli olan bilgi, muhakeme ve perspektife sahiptir. Onun CIA Başkanlığında Amerikan halkı rahatça mışıl mışıl uyuyabilecektir" ifadelerini kullanıyordu...
Biden'ın büyük umut bağladığı, Burns yani CIA BAŞKANI kısa bir süre önce kimselerin görmeyeceği ve bilemeyeceği bir şekilde IRAK'a geldi. RESMİ görüşme yoktu! Randevu yoktu! Ağırlama, tören, seromoni yoktu! ABD BÜ- YÜKELÇİLİK binasında ya da hükümet binasında bir temas da yoktu! Ancak CIA BAŞKANI ilk önemli iş olarak gördüğü IRAK'a gelmekteydi! Irak Dışişleri Bakanı'nın gözlerden uzak bir bölgedeki evine geçti. Çok sayıda insan yoktu ancak etkili isimler EVDEYDİ.
Irak'taki bu gizemli evde CIA BAŞKANI, İRAN DERİN DEVLETİNİN en önemli adamlarıyla buluşuyordu! Nükleer anlaşmadan bölgesel konulara kadar uzanan konu başlıkları görüşülüyordu.
Masada olan konulardan biri Çin, diğeri de PKK/YPG meselesiydi! İran içinde KATOLİK KİLİSESİ'ne yakın bağlar bulunan ve çok eskiden beri bunu yaşatan bir ekol vardı... Yüzyıllardır hem de...
Oradaki savaş da dünyanın tepesindekinden farklı değildi! Gölge nasıl buraya düşüyorsa Tahran'a da düşüyordu... ABD, Çin'i sınırlamak için uğraş verirken en büyük oyunculardan birinin Pekin'in atlama taşı İRAN olduğunu biliyordu.
Türkiye ile "SOYKIRIM" gerginliği yaşarken arka kapıdan İRAN'a BAĞDAT'taki gizemli evden ulaşıyordu... Bağdat'taki evdeki konuşmaya misilleme ise Londra'dan geliyordu... SIZINTIYLA...
NATO daha önce yapmadığı kadar büyük tatbikat (DEFENDER) yaparak RUSYA'yı ÖTEKİ yapıyordu... Şoygu da bunu bildiği için gereken tehdidi savuruyordu! Zaten BATI ile Rusya arasındaki DİPLOMAT krizi tavan yapmıştı. Irak'ta DEVRİM MUHAFIZLARI KOMUTANI
Süleymani'yi öldüren ABD, Bağdat'ta İran ile gizlice el sıkışıyordu!
İran-Irak üzerinden Çin'e oradan da Pekin'in arkasındaki güçlere mesaj yolluyordu. Türkiye'nin de okuması gereken taraf burası sanırım... Tansiyon yine fırlayacak gibi...
