Biraz uzaklara bakalım. Önemli iddialar var çünkü...
Açarak ilerleyelim...
Son yıllarda Türkiye ile ABD'nin çatışması kitaplara sığmayacak kadar çok.
Derin ve yakıcı... Özellikle Türkiye'nin, içindeki ABD ile çalışan uzantılarını temizlemesi, gerginliği artırdığı gibi Washington'u, Pentagon'u yeni plan yapmaya itti. Türkiye kilit ülkeydi. Bu nedenle Ankara'nın kendi frekanslarında olması isteniyordu. Bunun sonucu olarak Türkiye'yi komşularıyla NATO çemberine almaya karar verdi. Bunun için Akdeniz planı başlatıldı.
Türkiye'nin Akdeniz'deki etkinliğini azaltarak, Akdeniz'den çevrilen bir Türkiye planlandı. Pentagon, bu plan çerçevesinde Amerikan donanmasının 40'a yakın gemisini Akdeniz'e gönderdi.
Ardından Ege adımı geldi. Yunanistan üzerinden NATO genişlemesi başladı.
Amaç Türkiye'nin EGE'de eskiden olduğu gibi rahat hareket etmesini engellemekti. Bu yöndeki işaretler de malum... Asıl büyük plan ise elbette Suriye ve Irak sınırıydı. Kuzey Irak'ta referandum bahanesiyle Türkiye'den kopartılan Barzani, NATO elçisi oldu.
Bugün Kuzey Irak'ta en etkili ordu gizli NATO orduları. Bilen bilir ama söylemez!
Türkiye'nin Suriye sınırının tamamına yakını DEAŞ'tan alınıp YPG'ye teslim edildi. Şimdi NATO'nun gizli çalışmasında Türkiye'ye verilen 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgenin, 2020'de NATO'ya verilmesi planlanıyor. Pentagon bu konuda çalışmalarını tamamladı.
Tabii Türkiye'nin buna karşı çıkacağı biliniyor. Ancak özellikle İdlib bölgesinden başlayacak yeni göç akını, Türkiye'nin karar alma şansını azaltacak. En azından Pentagon'un planları böyle. Türkiye'nin Ege, Akdeniz, Suriye ve Irak'la yani NATO ile komşu olması sağlanacak.
Karada-denizde yani... Amaç Türkiye çevrelemek ve masada gücünü azaltmak.
Elbette Türkiye bu PARÇAYI NATO'ya vermeyecek. Brüksel'de nasıl bir karar alınacak, göreceğiz. Plan işlerse tabii...
Türkiye'nin son yıllarda NATO ile gerilimini bilmeyen kalmadı. Hatta 15 TEMMUZ darbe girişiminin merkezinin NATO olduğu kimsenin saklamadığı bir sır. TÜRKİYE NATO'yu, NATO da Türkiye'yi bitirmek için her adımı atıyor ve atmaya da devam edecek. Eski hazırlanan planda, YPG'nin olduğu hat ile NATO'daki Türk generalleri ortak bir çalışma içinde olacaktı. Çünkü 2016'daki darbe girişiminin başarılı olacağı düşünülüyordu. Darbe girişimi başarılı olmayınca, DEAŞ bölgeleri YPG'ye bırakmayı hızlandırdı. Rusya'nın buna itirazı elbette var. Ancak Rusya, ABD'nin bölgede çok güçlü olduğunu bildiği için, Tartus'taki üsle yetinecekti.
2017 yılında Rusya, Doğu Akdeniz'de kalıcılığını ilan etti. Rusya, Esad'a 49 yıllık bir anlaşma imzalattı.
Rusya, tek kuruş vermeden, Şam'ın ne düşündüğüne bakmadan 49 yıl boyunca Tartus ve çevresini aldı.
Devlet içinde devlet yani.
Bağımsız. Moskova'ya bağlı bir şekilde... Anlaşmanın bir diğer önemli detayı da yine Rusya lehineydi.
Moskova 49 yılın sonunda istediği takdirde 40 yıl daha anlaşmayı uzatabiliyordu!
Rusya, Suriye'de Akdeniz için var. Burada NATO-ABD ekseninde Rusya'nın bir çekincesi ve sıkıntısı da yok. Çünkü ABD gizli toplantılardaki anlaşmalar gereği TARTUS ve çevresini Kremlin'e vereceğini söyledi. Alan memnun, satan memnun yani! Ancak Rusya, Türkiye ile Akdeniz konusunda önemli bir anlaşma imzalamadı. Rusya için geçerli olan gerçek imzalardır.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 19 Aralık 2016'da öldürülmesi de Rusya'nın Suriye ile yapacağı bu anlaşmayı engelleme hamlelerinden biriydi. Çünkü TÜRKİYE ile Rusya'nın arasının açılması, ABD'nin bölgede daha etkin olmasını sağlayacaktı. Ancak Putin, Karlov suikastına rağmen Türkiye ile ilişkilerini bitirmedi ve Tartus anlaşmasını suikastten sadece 28 gün sonra imzaladı.
Bölgede NATO mu Türkiye mi yoksa Rusya mı etkin olacak.
Bunu zaman gösterecek.
Bütün bunlar olurken, özellikle YPG içinde güçlü olan Fransa, AVRUPA BİRLİĞİ'ni de peşinden sürükleyecek gibi görünmekte. AVRUPA bütün gücüyle ŞAM üzerine çökecek, çökmeye çalışacak. Bölgede asıl kaybedenin AVRUPA olduğu ortada.
Bu nedenle BREXIT bile bir türlü gerçekleşemiyor... Avrupa'nın gücünü de yok sayamayacağımıza göre bölgede daha çok şey göreceğiz demektir...
Son tahlilde BAŞKAN TRUMP yine bizi haklı çıkardı! Dün attığı 'tweet'te "PETROLÜ DE ASKERLERİMİZİ DE EVE GETİRİYORUZ" dedi...
Manşet buydu! YPG-PKK-DEAŞ hepsi hikaye... Petrolü elinde tutan DOLAR'ı da gücü de kimseye bırakmaz. Yapılan da bu... Kendi askerlerinin kılına zarar getirmeden petrolün güvenliğini YPG ile DEAŞ ile sağlıyorlar. OYUN baştan beri böyle akıp gitti! Buna en sert cevap AVRUPA'dan gelecektir.
BAKALIM NELER OLACAK...
