Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapması gerekeni yapmakta. Gazeteci olarak gördüklerimi sıralamak istiyorum.
ÇUVAL OLAYINDAN sonra TÜRK DEVLETİ "Bunu bize kimse yapamaz. Çağ değiştiren bir milletin evlatlarının başına çuval geçirilmesi asla ve kat'a kabul edilemez" diyerek ayağa kalktı. Bunu kimse görmedi, hissetmedi. Oysa TÜRK DEVLETİ ayaktaydı ve yol alıyordu. Hem siyasette hem ekonomide hem de güvenlikte aynı frekansta yol almak durumundaydı.
OSLO'dan MİT'çilerin alınmak istenmesine, 17-25'ten 15 Temmuz'a kadar giden yolda olanlara bakın! Ankara hızla Washington'dan kopuyordu. Kimse görmek istemiyordu.
Anlayan yoktu. Herkes kafasının bir yerindeki "ABD İLE NASIL BAŞ EDECEĞİZ Kİ?" sorusunun cevabına esir oluyordu...
Ancak su yolunu bulacaktı...
TÜRK DEVLETİ, ki merkezinde ASKER yani ORDU var, bu yönü, bu kanalı açtı...
ABD'nin verdiği silahla bölgede ameliyat yapmak isteyenler ABD'ye karşı konulamayacağını gördü. Biliyordu. Silah veriyor ancak KOD'ları vermiyorlardı.
ABD ve yanındakiler hiçbir zaman DÜŞMAN tanımına girmiyordu.
Giremezdi. Silahı yapan engelliyordu!
Türkiye S-400 meselesinden vazgeçse "Tamam PATRIOT ALIYORUZ" dese KÜRT DEVLETİ ısrarı gelecekti. Bundan da geri adım atsa Doğu Akdeniz kartı masaya gelecekti. Yani bir karar verilmeliydi ve verildi. Türkiye ABD ile yol yakınken karşı karşıya geldi. Olacak olan öne çekildi. Şimdi top ABD'de... Onlar da DERİN DEVLETİN verdiği karar karşısında şokta. Beklenmedik bir hamle olarak görülmekte hepsi. Ancak burası TÜRKİYE. Bu işler onların sandığı kadar kolay olmaz. ABD'de akıllı çok kişi bilir ki TÜRKİYE olmadan ORTADOĞU ve AFRİKA'da bayrak göstermek kolay değildir.
ABD şimdi hem içinde hem dünyada bu zorluğu yaşamakta.
Zor bir süreçten geçen sadece biz değiliz yani...
Biraz da ne olduğunu anlamaya çalışalım. Yeni DÜZENİ GÖRMEYE GAYRET EDELİM...
Yeni Dünya Düzeni'nde para hiç olmadığı kadar değerli olacak...
İnsanları yönetmek, sistemi genişletmek için paranın kasada durması artık çok daha önemli. İşte o nedenle dünya "Yeni Dünya Düzeni" için sancı yaşarken, bu düzenin yeni şirketleri de aslında hiç alışık olmadığımız sistemle yol aldı.
Kulvar da model de değişti çünkü...
Bunu da ilk başlatan Pentagon değil Rothschild ailesi oldu.
Dünyanın en büyük özel taksi sistemi UBER kuruldu. Burada çok tartışmalar yaşandı. "Gelsin mi gelmesin mi?" diye.
Gelecek...
NET! Bundan kaçış yok. Nasıl ve ne şekilde geleceği sadece tartışılacaktır...
Şu an yapılmakta olduğu gibi.
Bu sistemde kaç araç UBER'e ait?
Bilen var mı?
Elbette hiçbir araç kendilerine ait değil... Ancak şirketin yıllık cirosu 20 milyar dolar civarında.
Şirketin patronu Yahudi Travis Cordell Kalanick, Rothschild ailesinin özel projelerinden biridir.
Tek bir aracı yok, 20 milyar dolar cirosu var!
Geçelim diğer bir örneğe...
Herkesin bildiği ve kullandığı...
Dünyanın en büyük yeni otelcilik sistemi AirBnb...
Kurucuları her ne kadar Brian Chesky, Joe Gebbia ve Nathan Blecharczyk gösterilse de, ailenin güçlü bağlarını gözardı edemeyiz.
Bu şirketlerden yüzlerce örnek verebiliriz. AİLE yani Rothschildler bunu yaparken PENTAGON nasıl bir yol izliyor. Soru bu!
Pentagon da Harvard, Yale ve Stanford üzerinden bu sisteme geçecek. Yurt dışından eğitim sistemiyle on binlerce kişi Harvard, Yale ve Stanford'dan mezun olacak.
Ardından büyük bir saldırı altındaki Boeing de sisteme dahil edilecek.
Şirket uçak yapıp, zenginlere satacak. UBER gibi AirBnb gibi kişiler uçak satın alacak ve havayollarına kiralayacak. Fazla değil 10 yıl sonra belki de hiçbir havayolu şirketinin uçağı olmayacak.
Paranın gücü nakit ve hızlı alımlarda olacak.
O nedenle ticaret savaşları kızıştı.
O nedenle ABD, Çin'i hedef seçti. Şirketler arasındaki savaş ülkeler arasında gibi olacak. HUAWEI örneği bunu anlatmaya yetecek kadar güncel ve önemli... Saldırılar şirketlerin önemli isimleri üzerinden olacak.
Patronlar ve yakınları hedef yapılacak. Çünkü Amerikan rüyası bitti. Bundan 10 yıl öncesine kadar, sıradan insanların ABD'de dolar milyoneri olacağına inandırılıyordu.
Medya ile film endüstrisi ile...
Olmayan, olmayacak bir hayal satılıyordu. Gerçekleşmediğini ise gören yoktu... HAYAL İŞTE...
Bu gerçek değildi ama algı böyleydi. Şimdi Yeni Dünya Düzeni'nde Amerikan rüyası yok.
Amerikan sistemi ile ailelerin sisteminin rekabeti olacak.
Pentagon, Rothschild ailesiyle yakın çalışmış önemli yöneticileri devşirdi. Tamamen ticaret sisteminin içinde ailenin gizli çalışma yöntemleri üzerine operasyon yapma kararı aldılar.
Para çok daha değerli olacak.
O nedenle fikirlerin ve bilgilerin de daha değerli olduğu dönemi öne çıkaran Yeni Dünya Düzeni'nin temeli atılmaya başlandı. Peki askeri teknolojiler ne olacak?
Dünya var olduğu sürece bu sektör önemini yitirmeyecek. Ülkeler de tercih yapmak zorunda olacak.
Ya Pentagon'un arkasındaki işadamlarıyla ya da Rothschild ailesiyle ortak olmak zorunda kalacak. Üçüncü bir ihtimal olmayacak.
Bugüne kadar kendi planlarıyla adım atan, karar alan işadamları vardı.
Şimdi işadamları da panikte.
Karar vermek zorundalar. Bu karar onların da geleceğini etkileyecek.
Ülkelerini yöneten liderler de karar vermek zorunda.
Ya Pentagon'a yakın iş adamlarıyla çalışacak ya da Rothschild ailesiyle ortaklık yapacak.
Üçüncü bir ihtimal yok.
KİMSE İÇİN YOK: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra kurulan ABD-SOVYETLER dengesi yerini PENTAGON-AİLE dengesine bırakıyor gibi.
Yani bir yanda silahı ve parayı kullanmaya çalışan Pentagon, yani ABD, diğer tarafta paranın ruhunu bilen ve yöneten ROTHSCHILDLER...
Akdeniz'de, Afrika'da, Ortadoğu'da veya Avrupa Birliği içindeki çatışma da işte Yeni Dünya Düzeni çatışması.
Washington içindeki iki tarafın da mücadelesi bu yeni sisteme güçlü girmek.
Türkiye ise DÜNYANIN merkezinde! Neden başımıza dert açmak istediklerine bir de bu açıdan bakın... YALTA'da dünyayı paylaşan Roosevelt, Stalin ve Churchill müthiş güçlü isimlerdi.
1990'a kadar dünya onların attığı formatla döndü. Ama hiçbirinin CEP TELEFONU YOKTU.
CEP'ten internete giremiyorlardı...
Birbirlerine MAİL atamıyorlardı.
Selfie şansları ise hiç yoktu!
WhatsApp hayal bile değildi...
ŞİRKETLERİN yapısı, PARANIN hızı ve gücü değişirse DEVLETLER de değişir...
Direnemez.
Yeni ve bambaşka bir döneme girildi.
Bunu anlamak şart.
