Bu savaşın tarafları elbette ki TÜRKİYE gibi olağanüstü önemli bir ülkede AKTÖR olarak yanlarında birilerini görmek isterler.
Bu olmazsa olmazdır.
Tahmin ediyorsunuz!
İç siyasetle ilgili çok sıra dışı şeyler yazabilirim. Öyle şeyler kaleme alırım ki okuyan çok kişi koltuklarında sarsılır. Ama yine de bu yola girmem! Bilirim ki TÜRKİYE gibi hedef ve kilit ülkelerde DIŞARISI büyük hamleyi yapar. Yaptı da... Düne kadar başarılı da oldular. Şimdi istedikleri sonucu alamıyorlar...
Uzun zamandır yenilmekteler!
Ancak bu, onların vazgeçtiği ve hep yenileceği anlamına da gelmez... Sakın böyle düşünmeyin!
Dışarıdaki BÜYÜK SAVAŞTA ÜÇ AKTÖR VAR! Amerika Birleşik Devletleri (Pentagon-CIARockefeller- DuPont-Soros vb.) İngiltere ve Rothschild ailesi...
Rothschlid ailesi genel olarak Rusya, İngiltere ve Fransa'da çok güçlüdür. Almanya'yı da dahil edebiliriz tabii. İngiltere ile görünürde bir sorun yaşadıkları ortada. Her konuda karşı karşıya geldikleri anlamına da gelmez bu.
Bazı konularda rakipler!
Ancak her ne olursa olsun ABD'nin bir adım önde olduğu bir tablo var şu an! Kendi içinde kendi BAŞKANI'nı bile kontrol ederek yürüyorlar. Ve her yerde güçlerini gösteriyorlar. Bu biraz da ABD'nin karşısındaki GRUBUN tam birlik olamamasından kaynaklanıyor.
Açalım biraz... Günlerdir yazdığım yerden gidelim...
Pentagon'un 'High Risk' olarak belirlediği dört konu var!
ARAMCO, AKDENİZ, PESCO ve KARADENİZ... Akdeniz için gönderilen savaş gemilerinin tamamı, bölgedeki gücü Pentagon lehine çevirmek için nöbet başında.
Akdeniz'le ARAMCO'yu ayrı tutmamak gerekiyor. Pentagon da öyle yapıyor. Pentagon'un Akdeniz ve ARAMCO için, bölgeyi ateş denizine çevirmeye kararlı olduğunu da anlamalıyız.
Bu iki konu için SİLAH kullanma konusunda taviz vermezler! Bu net!
Bilen biliyor!
Birkaç yıl önce rafa kaldırılan PESCO'nun tekrar ciddi şekilde ortaya çıkması, ardından Rusya'nın da destek vermesi Karadeniz'in karışmasına neden oldu. Burada figüran rolünde yer alan Ukrayna, en büyük darbeyi alacak. Çünkü ABD; amacına ulaştığı anda Ukrayna'yı yalnız bırakacak. O andan itibaren Ukrayna halkı için de zor günler başlayacak. Bunu görmek zor mu? Hiç değil. ABD böyle çalışır!
Fransa'da başlayan, ardından Belçika ve Hollanda'ya sıçrayan eylemlerin merkezinde ARAMCO, Akdeniz, Pesco ve Karadeniz var elbette. SOROS ya da SARI YELEKLİLER yoksa neden dışarıda! İstediklerini alıncaya kadar da içeri girmezler. Mümkün değil! Harvard Karadeniz Güvenlik Programı Direktörü Sergei Konoplev. Pentagon'a yakın bir isimdi. ABD ile Rusya'nın sürekli Ukrayna ve Gürcistan üzerinden savaştıklarını söyledi. Bu savaşın da iki ülke var olduğu sürece devam edeceğini de belirtti.
Zbignew Brzezinski'nin Rusya'nın Ukrayna olmadan Karadeniz'de imparatorluk olmayacağını hep dile getirirdi.
Rusya da Ukrayna'yı kaybedince mutlak surette Türkiye ile yakınlaşmak zorunda kaldı. Çünkü Türkiye, bölgede çok önemli bir güç... Karadeniz'de de elbette önemli... Ukrayna'yı kaybeden Rusya'nın Türkiye'yi kaybetme ihtimali elbette yoktu. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerilimlerin merkezinde de hep Pentagon vardı. Rusya'dan kopan bir Türkiye, Avrupa'ya da yanaşamazdı. Dolayısıyla Washington'la Ankara bir araya gelecekti. Aslında bütün olanlar birer SATRANÇ hamlesi gibiydi.
Sadece görmek ve amaçları tespit etmek gerekiyordu. Bu sağlıklı olarak yapılınca önünüz açılıyordu. Kolay değildi elbette ama durum buydu! Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, Türkiye'nin Rusya ile bir araya gelmemesi için Washington hep merkezde yer alırken, Ankara ile Washington'ın bir araya gelmemesi için ortaya çıkan gerilimlerde de hep Rusya ile İngiltere birlikteydi. Çünkü binlerce kez yazdığım gibi TÜRKİYE nerede olursa maçı o kazanacaktı!
Eğer Ankara "Washington" derse ABD impar-atorluğuna devam edecekti.
Ankara "Avrupaİngiltere- Rusya ekseninde kalıyorum" kararı açıklarsa ABD için çok zor günler başlayacaktı... Denge buydu!
İngiltere ile Rusya arasında ciddi gerilimler yaşandı. Roman Abramovich bile Londra'ya alınmadı. Ancak İKİ ÜLKE İKİ AKIL demek. Her konuda karşı karşıya geldikleri de doğru değil!
Ajan Skripal kriziyle bir gerilim başladı. Doğru. Ama her konuda ayrı düşünmüyorlar. Bu da ortada!
Çünkü İngiltere, geçmişte ABD üzerinden dünyayı yönetiyordu.
Şimdi ABD ile arasındaki gizli gerilim sebebiyle sürekli karşı karşıya geldiği Rusya ve Türkiye ile ortaklık yapıyor. Ancak İngiltere'nin de Avrupa ve Rusya ile tam mutabakat yapamaması için Pentagon devrede. Bugün İngiltere'de büyük tartışmalara neden olan ve Sterlin'in değerini dolar karşısında yüzde 20 düşüren gelişmelerin merkezinde de BREXIT var.
Pentagon, BREXIT ile İngiltere'yi zindana attı. BREXIT Güneş Batmayan İmparatorluk için en büyük sınav. Ülkede büyük bir kaosun yaşanacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil. BREXIT sonrası Avrupa, İskoçya'nın referandumla Britanya'dan ayrılmasını sağlayacak. İngiltere'nin bunu engelleme gücü de 2014'teki kadar fazla değil. İskoçya 2014'te Britanya'dan bağımsızlığını ilan etti. Ancak sistem buna izin vermedi ve oylar farklı açıklandı.
Önümüzdeki yıl yapılacak bir referandum, Britanya'nın parçalanmasının önünü açacak.
Çünkü Galler de Britanya ilişkilerinden rahatsız. Dünya çok eksenli dönemini yaşarken, kaosların artacağını görüyoruz.
Britanya bölünürse, Avrupa Birliği'nin de dağılması kaçınılmaz olur. Avrupa Birliği'nin dağılması ABD'nin geleceğini güçlendirir. Avrupa Ordusu PESCO da hayal olur.
Oyun nasıl da iç içe değil mi?
Bir taş eksilttiğiniz anda çok sayıda taşı da alıyorsunuz.
DÜNYAYI paylaşmak isteyen güçler böyle işte...
O nedenle BREXIT dünyayı çok yakından ilgilendiriyor.
Karadeniz de, Akdeniz de (Kıbrıs, İngiltere ile sorun yaşayabilir.
Çünkü Kıbrıslı Rumlar İngilizler'den istediklerini alamadıkları yönünde açıklamaları arttırdı) BREXIT'ten ayrı düşünülemez. İNGİLTERE tam olarak ne yapacaksa nerede yer alacaksa DÜNYA o yöne gidecek. Bunu yapacak ikinci ülke TÜRKİYE. Kraliçe, ABD ile yürümek isterken çocuklar ve torunlar Avrupa Ordusu tarafında! Bu kararlar büyük bir sancı yaşanmadan alınamaz.
Sorun da bu. ABD elindeki silahlı güçle AKDENİZ ve KARADENİZ'de sorun çıkartacak NET! AKDENİZ'de savaşı bile düşünüyorlar. NET! ARAMCO ile Prens Selman'ın akıbeti, PESCO, AKDENİZ ve KARADENİZ büyük dengeyi oluşturacak. ABD karşı taraf bir blok olamadığı için bugüne kadar rahat geldi. Eğer BLOK oluşmazsa ABD herkese istediğini yaptıracak. Bunda da hiç ama hiç zorlanmazlar... Peki bu iç siyasete yansır mı peki? Evet yansır... Hem de çok yansır! Eğer mücadele ABD'nin istediği gibi giderse mesela şu soruyu sormamız gerekir! "DEVLET BEY SÖZ SAHİBİ OLABİLİR Mİ?" Cevap basittir: Çok zor! Yani iklim değişir!
Farkında olunması gereken de bu!
DIŞ DENGE, İÇ DENGEYİ SARSAR... Böyle oldu hep...
Dikkatli olmamız gereken nokta da burası... Garip şeyler olacak gibi.
Hava garip bir şekilde bozuyor!
Dikkat!
NOT: Önce FACEBOOK sonra da INSTAGRAM hesabımız dün kapatıldı. "Neden?" diye merak etmiyorum ama şık olmadı... Verilmek istenen mesajı da okumuyor değilim...
