CUMHURİYETİMİZİN
1. yüzyılına Gazı Mustafa Kemal Atatürk önderlik yaptı.
Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına da Küresel liderdoğru adam Recep Tayyip Erdoğan ve DOĞRU ADIMLARLA yürüyoruz.
Cumhuriyet'imizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımı, her türlü siyasisosyal sınıflamaların ötesine geçen bir ortak akılla, ortak iradeyle, ortak vicdanla gerçekleştirildi. Erdoğan, TBMM'de 2. yüzyıl yürüyüşünü başlatırken, yürekleri coşturan ifadelerde bulundu. "Maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmimiz de o kadar güçlü olacaktır.
Bunun için, topyekûn millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginlik hâline dönüştürerek, ortak hedeflerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız'' dedi.
Erdoğan'ın üzerinde önemle durduğu, SİVİL BİR ANAYASA konusu yeni dönemde Meclis'in önünde bir görev olarak duracaktır.
EVET.
Türkiye, milletimizin hayali olan Milli ve yerli anayasayı hak ediyor.
Türkiye'nin önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. Yeni anayasanın kodlarını Başkan Erdoğan, net olarak ortaya koydu:
'Önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. Genel Kurul salonumuzdaki Başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan 'Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir' ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz.
Türkiye'yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.'' 2. yüzyıla damga vuracak bir önemli başlık da, BAĞIMSIZ TÜRKİYE VE YENİ DÜNYADA TÜRKİYE'NİN KONUMU olacak.
Erdoğan, "TAM ÜYELİK SÜRECİMİZDE AVRUPA'NIN YENİ DAYATMALARINA, YENİ ŞARTLARINA TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI. Türkiye olarak, 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nden herhangi bir beklentimiz yok. Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa; siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler.
Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir" diye konuştu.
SONUÇ
Yaşadığımız günlerde Dünya'nın yeni ve hayati meydan okumalarla karşı karşıya olduğu bir gerçektir.
Türkiye Yüzyılı programıyla Cumhuriyet'imiz yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapıyor. Cumhuriyet'imizin 100. yıl dönümünün gururuyla birlikte Türkiye Yüzyılı'nı da milli hafızamıza kazıyacağımız günler başladı. TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 2. YÜZYIL YÜRÜYÜŞÜ HAYIRLI OLSUN.