DERİN Amerika'nın hedefinde 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerimize yönelik, Başkan Erdoğan'ın yeniden seçilmesini önlemek amacıyla, yangınlara paralel olarak Afgan ve Suriyeli göçmenleri merkeze alanı siyasal mühendislik yapıyor. Afganistan'ı Taliban'a bırakan ABD, bazı Afganları göçmen olarak Türkiye yöneltirken, buradan bir kontrollü kaos yaratma-gerilim stratejisi ile Türkiyemiz'i karıştırmaya, halkımızı yalan, manipilasyon haber mekanizmaları ile kaşımaya soyundu.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, ne yazık ki göçmenler üzerinden rant elde etmeyi, Türkiye'yi gerilim içine sokmak için meseleleri kaşımaktan gocunmuyorlar.
ABD tezgahlarına odun atmaktan çekinmeyen Kılıçdaroğlu'nun tahrikçi dili her gün Suriyeli ve Afganlı göçmenlere yönelik devam ediyor.
Suriyeli göçmenleri ATMAKTAN GERİ GÖNDERMEKTEN bahseden Kılıçdaroğlu'nun acımasızlığına ilaveten, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yaptıkları da faşistlere taş çıkaracak özellikte sonuçlar veriyor. Nitekim, Kılıçdaroğlu ve Akşener, bir süreden beri planlı-programlı biçimde Suriyeli göçmenler konusunu kaşırken, bu sefer Afganlı mülteciler üzerinden "Derin Amerika' gerilim stratejisine yazılmış durumdalar. Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nın bilinci sayesinde kitlesel fay hatlarını tetiklemeye dönük sinsi oyunlara fırsat verilmedi. Karanlık mahfiller umduklarını bulamadı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'in yönlendirdiği azgın muhalefet, Suriyeli sığınmacılar konusunu istismar etmeyi sürdürürken, 'Derin Amerika'nın Afganlıları sistematik biçimde Türkiye'ye yönlendirmesinden siyasi menfaat, Başkan Erdoğan'ı yıpratma, aziz milletimizin arasına nifak sokmaya yönelik kaşımaları hızlandırmış durumdalar. Görüyoruz ki, 'Derin Amerika' stratejisini aldıkları sufleler doğrultusunda, azgın muhalefet sonuna kadar kullanma faşistliği sergilemektedir.
Coronavirüs olayları yüzünden alt-orta gelir grupları istismar eden azgın muhalefet, göçmenlerin yarattığı sosyo-ekonomik kırılganlıkları da istismar ediyor. Hassas kaşımalar yapmaktan gocunmuyorlar.
CHP ve İyi Parti güdümündeki muhalefet, Amerikan istihbarat örgütü kontrolündeki SOSYAL MEDYA'dan da büyük destek alıyor.
Kurgulanmış görüntüler, uyarlama videolarla şekillendirilen paylaşımlar eşliğinde göçmen meselesi kaşınıyor.
Suriyeli göçmenler üzerinden Türkiye'yi karıştırmayi başaramayan mahfillerin, Afganlıları kullanmaya yönelmesi de bir planın parçası olduğunu göstermektedir. Bugünlerde sosyal medya, Afgan gençlerin akın akın Türkiye'ye geldiği imajı çizilmektedir. Bunun gerçek olmadığı ortada. Ancak bu kirli plana ortak olmaktan geri kalmayanları görüyoruz.
Fondaş medya da gereken yalan haberleri arka arkaya servis ediyor.
SONUÇ: Son olarak Bolu Belediye Başkanı CHP'li Tanju Özcan'ın ırkçı çıkışı, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'in "Suriyeliler'i atacağız, Afganlar'ı istemiyoruz" kampanyaları ne yazık ki, Altındağ gelişmelerine kadar uzandı.
Kemal Bey ve Meral hanımı uyarmak durumundayız. Muhalefetin de kuralları vardır. İftira ve ırkçı tavırlar, kimseye fayda sağlamaz.
Aziz Milletimiz'in kılcallarına el uzatmaktan, milletimizin bir bölümünü kaşımaktan vazgeçin. Kontrollü kaotik zemin oluşturulmasında Amerika'dan gelen sufleleri görüyoruz, biliyoruz.
Bunlardan size de bir fayda gelmez.
Yakın tarihe bir daha bakınız.
Darbeler öncesinde de hep 'Derin Amerika-İngılız aklı, önüne çıkan her şeyi iktidara karşı bir manivela olarak kullanırdı. Bugünlerde de dolar, yangın, göçmen konularında da aynı akılı görüyoruz.