ERDOĞAN-BAĞIMSIZ TÜRKİYE DALGALARI OSAKA SAHİLLERİNİ VURDU.
BAŞKAN Tayyip Erdoğan, Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'ne damga vurdu. Erdoğan, yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Japonya İmparatoru Naruhito ile küresel, bölgesel siyasi ve ekonomik görüşmeler yaparken, küresel liderlik özelliklerini gösterdi.. Evet. S-400'ler Türkiye'ye gelecek.
S-400, F-35, Doğu Akdeniz'deki gaz aramaları, Sudan, Libya, Kıbrıs gibi son derece hassas dosyalar üzerinden Erdoğan gelecek yıllara damga vuracak jeopolitik hamlelerde bulundu. Özellikle Erdoğan-Trump konuşması, NATO ve dünya basınının nefesini kesti. Trump yaptığı açıklamalarla ezber bozdu.
Erdoğan'a haksızlık yapıldığını açıkça söyledi, Türk-Amerikan ilişkilerinin bozulmayacağını net biçimde açıkladı. Çelik yürekli Erdoğan'ın duruşu karşısında Trump'ın ezber bozan, Erdoğan'a hak veren konuşması ortaya çıktı. Sanıyorlardı ki, Osaka zirvesinde Bağımsız Türkiye geri adım atacak. ABD Başkanı Trump çıktı, 'Türkiye'ye karşı adil davranmadık. Erdoğan, Obama yönetiminden Patriot almak istedi fakat izin verilmedi. S-400 karışık bir konu. Farklı çözümler arıyoruz. Türkiye ABD'nin dostu ve beraber harika işler yaptık ve büyük ticaret ortağımız. Türkiye'yi ziyaret edeceğim' diyerek, Batı Başkentlerinin, Osaka'ya katılan Avrupa Başkan-Başbakanlarının nefesini kesmiştir. Erdoğan'a küresel ayarlar verilmeyeceği net şekilde ortaya çıkmıştır. TRUMP, Erdoğan'ın Yenidünya'nın kurucu aktörü olmasını görmüştür.
RUANDA BEKLİYOR
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından düzenlenen 'Ruanda Rönesansı' başlıklı konferans sonrası, SDE Başk.V. Alper Tan'la Ruanda Dışişleri Bakanı Dr. Richard Sezibara ile konuştuk. Sezibera bir Türkiye hayranı. Erdoğan'ın Afrika açılımını, Türkiye ile Ruanda arasında kurduğu köprüleri tahkim etmeye kararlı.
Sezibera, Takvim'e, Ruanda'nın özgürlük hareketinin 25. yılını kutladıklarını anımsatarak Ruanda'nın tarihinin geçirdiği temel aşamalara değindi. Sömürgeci güçlerin Ruanda'nın birlik ve bütünlüğüne kastederek 1931'de halkı etnik köken ve cinsiyete göre ayırmak istediğini belirten Sezibara, 1994'de maruz kaldıkları soykırımın temellerinin 1930'lu yıllarda atıldığı değerlendirmesini yaptı. Sezibara, "Sömürgeci güçler, bizi bir arada tutan tarihi yapıyı yok ettiler, tarihimizi çöpe attılar." dedi.
"Ruanda'da herhangi bir FETÖ faaliyeti olmayacak. FETÖ' ile bağlantılı bazı kişilerin Ruanda'da olduğunu öğrendik ve ülkeyle ilişkileri kestik' diyerek, Türkiye'ye olan dostluğa işaret etti. Erdoğan'ı Ruanda'da görmek için beklediklerini vurguladı. Evet, Türkiye-Ruanda köprüleri, Türkiye-Afrika yolları devamlı açılıyor. Türkiye giderse, sömürmek için değil ortak iş yapmak için gider.