Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın en çok kullandığı söz nedir diye eski konuşmalarını yeniden taradım. Karşıma şu çıktı:
"Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Birlikte Türkiye olalım" sözleri birinci sırada yer alıyor. Hacı Bektaş Velî, toplumda birlik ve dirliğin sağlanması, gönüllere sevgi yumağının dolması, insanların kardeş gibi yaşaması hususlarını dile getirirken derin anlamlı bu sözleri kullanmıştı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan da bu sözleri sık sık seslendirerek; birleştirici, yapıcı, hoşgörü sahibi, sevgi dolu bir gönül eri olduğunu göstermektedir.
Samimi ve içtenlikle, TBMM açılışında ve sonrasında "GELİN, TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ BERABER İNŞA edelim " çağrısını tekrarladı.
Yeni dönemin mimarisinde, 2023- 2053-2071 stratejileri belirleyici olacaktır. Bu bağlamda, Türkiye'nin 2023 hedeflerini, er veya geç gerçekleştireceği artık anlaşıldı.
Şimdi daha ötesine geçme de milletin birlik ve beraberliğini korumak özgür yaşamamızın anahtarıdır.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, "Gelin milletimizin karşısına farklılıklarımızla değil müştereklerimizle çıkalım...
Bölgemizdeki tüm terör örgütlerinin içeriden ve dışarıdan saldırılarıyla yıkamadıkları bir Türkiye, güçlü bir Türkiye'dir.
Uluslararası alanda yalnızlaştırma çabalarına rağmen, tüm platformlarda en ön safta yer alan bir Türkiye, güçlü bir Türkiye'dir" sözleri, yeni dönemin mimarisinin şifrelerini vermektedir.
Önceki gün, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Türkiye'nin geleceğinin hayati anahtarlarından birisine imza attı.
Kızıldeniz-Hint Okyanusu mihverinde Somali'de Türkiye'nin en büyük DENİZ ÜSSÜ'NÜ faaliyete geçirdi.
Tarihe dikkatle bakanlar, Osmanlı'yı parçalamaya gelenlerin, daima denizi kullandıklarını görmektedir.
Bizim coğrafyamız sadece "karasal" değil, "denizsel" devlet olmayı zorlamaktadır. Çünkü Jeopolitik Alanlar, Türkiye'nin güvenlik ve refahı, vazgeçilmez bir şekilde çevrelendiği denizlerle iç içedir.
Nitekim, petrol ve deniz yollarını kontrol etme savaşı, Amerika, Rusya ve Çin arasında şiddetle devam etmektedir.
CIA kuklası, NATO Gladyosu Fetullah'ın, Türk Donanması'nı tahrip etmeye özellikle yönelmesinin ardında, Büyük Türkiye yürüyüşünü durdurma planı vardı. Büyük kayıplara rağmen kritik eşik geçildi. Milli birlik ve beraberlikle, donanma bu zor dönemi atlatıyor.
Geleceğimizde Türkiye'nin refah ve güvenliğinin anahtar kelimesi şüphesiz, GÜÇLÜ ORDU'dur. Kara ve Deniz gücünün geliştirilmesi, Yeni Türkiye mimarisinin can damarlarından birisidir.
Bilindiği gibi, küresel çapta deniz gücü kurmanın anahtarı okyanus aşırı bir donanmayı tesis ve idame edebilmektir. Bunu sağlayacak olan, deniz aşırı stratejik noktalarda DENİZ ÜSSÜ KURMAK ve donanmanın da uçak gemisi ve nükleer denizaltılara sahip olması şarttır.
Türkiyemiz bu iki parametreye de kilitlenmiştir. Basra Körfezi'nde Katar ve Kızıldeniz-Afrika-Hint Okyanusu çıkışında Somali ve Cibuti üsleri gerçekleşiyor. Uçak gemisi yapılıyor (2019'da denizlerde) ve nükleer denizaltı yapımı için son hazırlıklar tamamlanıyor.
SONUÇ: 1920'lerden bu yana GAZİ MECLİS, BİRLİK VE BERABERLİĞİN KALESİ OLDU. YARINLARDA DA OLACAK.
Ülkemizin bugün yaşanmakta olan kritik dönemden en güçlü şekilde çıkmasının şifresi bellidir: HEDEF: BİR OLMAKTIR, DİRİ OLMAKTIR,
BİRLİKTE TÜRKİYE OLMAKTIR.
Milli ve yerli vizyonlu siyasal partiler ve demokrat platformların Türkiye'nin geleceğini inşa etmede ortak düşünceler etrafında birleşmesi, gelecek vizyonumuz 2053 ve 2071'de birlikte somutlaştırmasını sağlayacaktır.