Her seçimin kendine özgü bir "tarihsel" önemi var. Fakat, 2015 seçimlerinin bugüne kadarki seçimlerden büyük farklılığı bulunuyor. 7 Haziran yeni Türkiye'nin kurucu Anayasa değişimi ile yakından bağlantılı. Kurucu Anayasa hayati bir konu. Mustafa Kemal Atatürk'ün 20'nci yüzyıl başında gerçekleştirdiği, kurucu Anayasalı süreç, 100 yıl sonra, yeni bir kurucu Anayasa ile 21'inci yüzyılın Türkiyesi'nin inşasına geçişi sağlayacak.
2002, 2007 ve 2011 seçimlerinin patronluğunu yapan Tayyip Erdoğan, Yeni Türkiye'nin temel taşlarını koydu. 7 Haziran seçimlerinin patronluğunu yapan Ahmet Davutoğlu da, AK Parti'nin yeni bir kurucu Anayasa yapılmasını hedefliyor. 7 Haziran seçimleri sonuçları itibariyle temelde yeni bir siyasal toplumun inşasını gerçekleştireceği için, Başbakan Davutoğlu, seçim manifestosu üzerinde titiz çalışma yürütüyor. Medeniyetler ittifakı bölümünü bizzat yazıyor.
Üç temel sütun
Tarihi bir doküman özellikli Davutoğlu manifestosu, 'Yeni Anayasa', 'Başkanlık sistemi', 'Medeniyet inşası', '100 yıllık prangaların kırılışı-Alevi ve Kürt meselelerinin çözümü', 'Paralel yapıyla mücadele', 'Ekonomik dönüşüm' gibi, stratejik hedefler içeriyor. Manifestonun, 3 saçayağı, yeni Anayasa-başkanlık sistemimedeniyetler ittifakı olarak öne çıkıyor.
YENİ ANAYASA: "Yeni Türkiye'nin yeni anayasası" sloganının altı dolduruluyor. "Yeni Anayasa yeni yüzyılın bayramı olacak" mesajı veriliyor. "Kısa, öz, millete güvenen, insanı öne çıkartan, hiçbir kısıtlayıcı hüküm taşımayan, insan haklarını temel alan yeni bir siyaset zihniyeti felsefesi öngören yeni Anayasa'nın AK Parti'nin hedefi" olduğu vurgulanıyor.
BAŞKANLIK: Özgürlükçü bir Anayasa'nın altyapısında, başkanlık konusu, yeni bir sistem olarak kurgulanıyor.
Bu kapsamda, Başkanlık sistemine geçiş hedefine özel yer veriliyor. Milletimiz, 2007 referandumunda, "Cumhurbaşkanı'nı bundan sonra ben seçeceğim" demek suretiyle başkanlık sisteminin yolunu açtı.
10 Ağustos'tan sonra yeni sürece girildi. Türkiye'nin başkanlık sistemine geçme ihtiyacı görünüyor vurgusu yapılıyor. Başkanlık sisteminin hesap vermeyecek bir gücü kullanmayacağı, yeni sistemin, 50-100 yıl işleyecek şekilde inşa edileceği, bu sistemin, hem ülkenin ihtiyaçlarına cevap teşkil edeceği hem de geçmiş olumsuzluklardan gerekli dersler çıkartılarak, rasyonel bir zemine oturulacağına dikkat çekiliyor.
MEDENİYETLER İTTİFAKI: Medeniyet bölümünde, Türkiye'nin, 'cihana hükmeden' medeniyetlerin devamı ve sonuncusu olduğu vurgulanarak, Türk ve İslam dünyasına mesaj veriliyor.
Afrika'dan Ortadoğu'ya, Balkanlar ve Avrupa'dan, Kafkaslar ve Asya'ya kadar Türk medeniyetinin ulaştığı coğrafyaya Türkiye'nin vizyonu örnekleştiriliyor.
Yeni Türkiye ne düşünüyor?
İslam medeniyetinin peygamberler tarihi üzerinden kurduğu süreklilik ve Osmanlı tarih anlayışının merkezine oturan kadim kavramı medeniyet öznelerinde Türkiye vardır. Yeni Türkiye insanlık tarihinin ana damarını oluşturan medeniyet birikimlerinin ya mirasçısı ya da doğrudan etkileşim içine girdiği komşu havza niteliği taşımaktadır. Mezopotamya, Akdeniz, Yunan, Roma ve İslam medeniyetleri Türkiye coğrafyasında doğrudan miras bırakmışlarken, gerek coğrafi gerekse insan unsuru bağlantıları itibarıyla Mısır, İran, Hint ve Çin medeniyetleri Türkiye'nin bulunduğu jeokültürel hat ile etkileşime girmişlerdir. Böylesine zengin bir zemine oturan ülkemiz geçirdiği kapsamlı modernleşme tecrübesi ile son derece özel bir birikime sahip olmuştur.
SONUÇ: Yeni Türkiye, kültürel anlamda Doğu'nun kadim hikmeti ile Batı'nın rasyonel düşünce geleneğini, Kuzey'in ekonomik üretkenliği ile Güney'in küresel adalet arayışını içselleştirerek tarih sahnesine taşıma kabiliyetine sahip nadir ülkeler arasında özel konuma sahiptir. İslamafobi gerilimlerin ve meydan okumalarının karşısında, tarihin akışını iyi okuyan yeni Türkiye, medeniyetler ittifakı açılımında öncü aktör olma yolunda bir yürüyüşü başlatmaya kararlıdır.
YARIN: Manifestonun omurgasında, yeni Türkiye'yi dış siyasette bir özne yapmak; iç siyasette vatandaşı özne kılmak var.