Emre Şahin

EMRE ŞAHİN

Deli mi arkadaş mı!

Eklenme Tarihi 23 Kasım 2025

Amerikan siyasetinde uzun zamandır böylesine tuhaf, böylesine merak uyandıran bir buluşmaya tanık olmamıştık. Bir yanda New York'un yeni seçilmiş belediye başkanı Zohran Mamdani...

Diğer yanda Beyaz Saray koltuğunda oturan ve kelimeleri genelde tartmadan kullanan Donald Trump... Bu ikili Oval Ofis'te buluşunca ortaya sert bir gerilim mi çıkacaktı, yoksa siyasetin o meşhur "tiyatro sahnesi" yeniden mi kurulacaktı? Üstelik geçmişte söylenen sözler hiç de hafife alınacak cinsten değildi. Trump, Mamdani için "Yüzde 100 deli" suçlamasını yapmış, Mamdani de kendisine "Faşist, despot adam" diye karşılık vermişti. Hâliyle herkes Oval Ofis'ten dumanlar yükselecek sanıyordu. Ama öyle olmadı. İşte Oval Ofis'te 5 konu:

NEW YORK: Her ikisi de kentin dünyanın para merkezi olduğunun farkında. İlginçtir, Trump görüşmeden sonra "deli" dediği Mamdani için bu kez "Arkadaşım. Çok mantıklı biriyle tanıştım" açıklamasını yaptı. Mamdani ise bu beklenmedik yumuşamayı, "Beni dinleyen bir başkanla bir arada olmak güzel" sözleriyle karşıladı. Siyasette kavganın da, barışın da saniyeler içinde yön değiştirdiğini bir kez daha gördük.

HAYAT PAHALILIĞI: Mamdani, New York'taki kiraların ve temel ihtiyaçların ulaştığı uçuk seviyelerden yakındı; birlikte çalışılması gerektiğini söyledi. Trump'ın yanıtı ise siyasetin klasik realizmi oldu: "Kimsenin elinde sihirli değnek yok. New York'ta hiçbir şey bir günde normale dönmez." Haklı mı? Elbette. Ama bu, krizin ağırlığını hafifletmeye yetiyor mu? Hayır.

TAKTİK SAVAŞLARI: Görüşmenin en ilginç bölümlerinden biri de, Trump'ın Mamdani'yi ballandıra ballandıra övmesiydi. Çünkü bunun Demokrat Parti içinde tepki yaratacağını çok iyi biliyordu. Nitekim tam da öyle oldu. Görüşme sonrası Demokratlar, Mamdani'ye tepki gösterdi. Trump'ın bu hamlesi, siyasi satranç kitaplarına örnek olarak yazılacak cinsten.

ORTA DOĞU: Mamdani, İsrail'e yönelik eleştirilerinde geri adım atmadı. İddiaya göre Trump'a "İsrail soykırım yapıyor ve ABD'nin verdiği destek New York'taki hayat pahalılığını artırıyor" dedi. Bu cümle, toplantının en gergin anı oldu. Trump ise bildiğimiz Trump'tı: "Orta Doğu'da barışa çok güçlü bir şekilde inanıyorum, çabalıyorum." (Bu bölüm, iki lider arasındaki ideolojik uçurumun hâlâ kapatılamayacak kadar geniş olduğunu gösterdi).

İLETİŞİM ATEŞKESİ: Trump, Mamdani'ye medya üzerinden savaşmak istemediğini iletti. Mamdani ise Trump'ın akıl oyunlarının gayet farkında olduğunu söyleyerek bu tercihi destekledi. İki taraf arasında sessiz bir iletişim ateşkes anlamına geliyor. Oval Ofis'teki bu buluşma bize bir kez daha gösterdi ki siyasette düşmanlıklar da dostluklar da bir gecede yeniden yazılabiliyor. Dün "deli" dediğine bugün "arkadaşım" diyen bir lider ve dün "faşist despot" dediğiyle masaya oturup çözüm arayan bir çömez siyasetçi. Kısacası bu delilik mi, strateji mi, siyaset mi? Belki hepsi birden. Ama Trump'ın dediği gibi Mamdani artık "arkadaş"... Ne diyelim, Amerikan siyasetin bu "deli arkadaşlıkları" hiç bitmiyor.


BİR MAHKUMUN GÜNLÜĞÜ

Fransa'nın eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy... İktidar koltuğunun parlak ışıltısından, Paris'in La Santé Cezaevi'nin loş koridorlarına uzanan bir düşüş hikâyesi. 2007'deki cumhurbaşkanlığı kampanyası için Libya'dan 50 milyon euroluk yasa dışı bağış topladı. Yıllarca inkâr edildi. Sonunda 4 yıl hapis cezası aldı. Ama bu "hapis" hikâyesi, klasik cezaevi anlatılarından değil. Zira Sarkozy yalnızca 20 gün içeride kaldı. Fransız yargısının kapısından içeri girerken taşıdığı siyasi ağırlık, cezaevinin kapısından çıkarken de kendisine eşlik etti. Asıl ilginç olan ise cezasından çok, cezasını nasıl değerlendirdiği... Sarkozy, cezaevindeki 20 gününü "Bir Mahkûmun Günlüğü" adıyla kitaplaştırmaya karar verdi. Cezaevinde "sessizlik yok, gürültü sürekli; insanın iç sesi güçlenir" diye anlatmış yaşadıklarını. Bu iç sesin yanında, dışarıdaki yayınevlerinin de kulak kabarttığını anlıyoruz; zira kitap anlaşması tam 1 milyon 500 bin euro. Yirmi günlük hapis: 480 saat. Dakikası yaklaşık 52 euroya geliyor. Ceza mı, yoksa hayatın ironik bir armağanı mı?


'İŞ'TE O SORU

Dünyanın en zengin insanlarından biri olmanın yanı sıra, iş hayatının dinamiklerini değiştiren isimlerden Jeff Bezos... 230 milyar doları aşan bir servetin sahibi olan Amazon'un patronu, bazı kritik pozisyonlarda mülakatları hâlâ kendisinin yaptığını açıkladı. Bezos'un adaylara "Bana icat ettiğiniz bir şeyden bahsedin" diyor. Ne akademik başarı ne parlak bir özgeçmiş. Bezos'un aradığı şey çok daha yalın ama bir o kadar da zor bulunur bir özelliği olanlar Bezos'un kadrosuna katılıyor. Sonuç: Bezos'un sınavını geçenlerin tamamı başarılı birer yönetici oldu.

PARANTEZ
Amerika önemli bir demografik değişimden geçiyor. 2030 yılına kadar her gün 10 bin kişi 65 yaşına girecek. Bu da 38 trilyon dolar borcu olan ABD'nin, emeklilik fonunun da bütçeye daha da ağır yük oluşturacağını gösteriyor.