Uludere için halk dalkavukluğunu bırakıp, bazı gerçekleri dile getirince yerden yere vuruldu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "gaf şampiyonu" ilan edildi. Bir gazetemiz, adının üstüne "odun resmi" bile koydu.
Bakan Şahin'i, "odunla" resmedenlere bakılırsa, yaptığı o "büyük gaf" ıhlamur ağacı ile çınar ağacını karıştırmasıydı!
Bu tartışmaların sonunda, Uludere açıklamasını eleştirenlerle, Şahin'e "gaf şampiyonu" diyenler, aynı noktada birleşti:
-İstifa etsin, artık o koltukta oturamaz...
Neden oturamasın? Baksanıza, CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oturuyor! Eğer mesele sadece "gaf yapmak" ise, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eline su bile dökemez.
1) Şahin'in, Uludere ile ilgili söyledikleri gaf değil, gerçekler.
2) Çınar ile ıhlamur ağacını karıştırması, üzerinde durulmayacak kadar basit ve insani bir hata.
3) Bana göre Şahin, sadece kendisini karşılamaya gelen vatandaşa söylediği "haydi bir takla at da görelim" sözünden dolayı eleştirilebilir.
Başka yok; tamamı bu.
Kılıçdaroğlu, öyle mi? CHP Genel Başkanlığı Koltuğu'na oturduğu günden bu yana gaf üstüne gaf yapıyor. Çam üstüne çam deviriyor...
En son vukuatı da Uludere tartışmaları sürerken, partisinin grup toplantısında Hz.
Ali'yi "İslam düşünürü" yapması!
Peki var mı "Bakan Şahin gaf yapıyor, istifa etmeli" diyenlerden Kılıçdaroğlu'na yönelik tek bir eleştiri? Bir tanesi bile istifasını istiyor mu?
Olmadığına göre...
Demek ki mesele gaf değil, başka!
* * *
Eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut'un kulakları çınlasın...
Adamcağız, bir-iki hatalı cümle kurduğu için yapmadıklarını bırakmadılar. Yerden yere vurdular. Oturup "Akbulut fıkraları" uydurdular. Yıldırım Akbulut'la ilgili kitaplar yazdılar.
Gafları yüzünden hakkında romanlar yazılabilecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için çıt bile çıkarmıyorlar.
Niye?
Çünkü, bizde yıllardır böyle. Standartlarınız olaylara değil, kişilere göre değişiyor!
* * *
Aklımızda kalanları şöyle bir tekrarlayalım...
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylığı sırasında Kağıthane'yi "Kağıttepe" yapmıştı.
Unuttuk!
Yürüyen merdivenlere ters yönden binmişti. Anayasa Referandumu'nda sandığa gidip oy kullanmayı bile başaramamıştı.
Hatırlamıyoruz! Ünlü futbolcu Fenerbahçeli Lefter'i "kaleci" yapmıştı. Bir Karadeniz gezisinde rahmetli Kazım Koyuncu'ya selam göndermişti.
Onlar da hafızalardan silindi!
İzmir'e gittiğinde denizleri karıştırmıştı.
CHP'li Belediye Başkanı'nı övmek için "Başkan Haliç'i temizleyecek, İzmirliler bu sularda yüzecek" demişti.
Var mı hatırlayan ya da hatırlatan?
İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin ilettiği, "MİT'çiler tutuklandı" notunu, "Çiller tutuklandı" diye anlamıştı.
Bunu da kameraların karşısında açıklamıştı.
Onu da unuttuk!
Kunut Dualarını "ayet" zannetmiş, kısıtlı bilgisiyle İslam adına fetva vermeye kalkmıştı. CHP'nin tarihi ile ilgili son derece garip açıklamalar yapıp, partililerin kahrolmasına yol açmıştı.
Vesaire, vesaire...
Genel affa "evet" deyip, ardından "Bizim kesinlikle böyle bir düşüncemiz yok" türünden açıklamalarını ve çizdiği zigzagları ise hiç saymıyorum. Buna rağmen, biz Kılıçdaroğlu'nu değil, Şahin'i "gaf şampiyonu" ilan ediyoruz.
Tabii biz ne yaparsak yapalım, ne kadar görmezlikten gelirsek gelelim sonuç değişmeyecek. CHP gibi Türkiye'nin en köklü partisinin, bu gafları ve bu Genel Başkan'ı taşıması zor. Olmuyor ve olmayacak. Görünen köy artık kılavuz istemiyor. Kılıçdaroğlu ya CHP'yi bitirecek ya da CHP, Kılıçdaroğlu'nu yiyecek!