Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 3 Ağustos 2022

Bu işte bir terslik var!..

Suriye'nin kuzeyine harekat yapmamamız ve AİHM'in Osman Kavala'nın serbest bırakılması kararını uygulamamız gerektiğini söyleyebilen Almanya Dışişleri Bakanı'na, Dışişleri Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu hak ettiği cevapları verdi.

Terör örgütlerine kucak açtıklarını söylediği Alman bakana, uygulamadıkları AİHM kararlarını hatırlatan Bakan Çavuşoğlu'nun, "Niye Osman Kavala konusunu sürekli gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz" şeklindeki sözleri bütün meselenin özeti…

Dışişleri Bakanımızın görüşme detayları malum. Ancak, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un görüştüğü CHP, İP ve HDP heyetlerine söyledikleri ve onların cevapları, meçhul.

Meçhul deyişimiz, lafın gelişi. TSK'nın dış operasyonları için TBMM'deki tutumu ve Osman Kavala lehine açıklamaları sebebiyle, CHP'nin tavrı aslında malum.

HDP ile ilgili herhangi bir söze gerek yok. Alman Bakanın özellikle de Suriye'nin kuzeyi ile ilgili sözleri onları epey mutlu etmiştir muhakkak. Ülkemizin varlığı, birliği ve bekası gibi konularda bizler gibi düşünmeyenlerden başka türlüsünü beklemek de, abes olur zaten.

Aynı şey, ikircikli tavırlarıyla bilinen İP için de geçerli. Milletimizin hassas olduğu konularda tribüne yönelik bazı açıklamalara imza atsalar da, İyi Parti'nin de altılı masa ile uyum içerisinde yürümeye gayret ettiğini biliyoruz.

Basitçe söylemek gerekirse, hadsizlik ederek içişlerimize karışmaya cüret eden Almanya Dışişleri Bakanı'nın bu konulara bakışı ile CHP, İP ve HDP'nin bakışı aynı, maalesef...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin menfaatlerini öncelemesi gereken siyasi partilerden bazılarının ülkemize yönelik niyetleri açıkça bilinen bir ülkenin dışişleri bakanı ile aynı fikirde olabilmeleri, meselenin en vahim yanı.

Eskiden her şeyin daha iyi ve güzel olduğuna dair sözler, bazen sıkar. Ama eskiden bazı şeylerin daha güzel olduğu sözünün haklı olduğu hususlar da vardır. Yaşadığımız bazı gelişmelerin 'nerede o eski siyaset' demeyi gerekli kıldığına bakılırsa, siyaset de bunlardan birisi.

Eskiden herhangi bir ülkenin dışişleri bakanı Türkiye'ye geldiğinde bazı siyasilerle görüşmeler yapabilse de, muhalefet partilerine sıralı ziyaretlerde bulunup kapalı kapılar ardında görüşmeler yapması düşünülemezdi…

Eskiden olsaydı, Dışişleri Bakanımızdan fırça yiyen Alman bakan, görüştüğü diğer siyasilerden de benzer fırçalar yerdi muhtemelen.

Ancak Alman bakanın CHP, İP ve HDP ile yaptığı görüşmelerin, brifing alma ve talimat verme şeklinde geçtiğini düşünmemiz için sebepler çok…

İşin özeti şu: Bu işte bir terslik var. Ve bunu özellikle de CHP'li, İP'li ve hatta HDP'li seçmenlerin fark etmesi, önemli... Partilerinin bir başka ülkenin dışişleri bakanı ile 'al takke ver külah' ilişkileri, en çok da onları rahatsız etmeli çünkü...