Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Nisan 2022

Mukayese…

Başını ÇHP'nin çektiği ittifak mensuplarının ülkemizin dünü ile bu gününü mukayese etmek için söylemeye çalıştıkları, tam manasıyla fecaat. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldukları için, muhalefeti de mukayeseyi de yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar.

Doğalgazda yüzde 99 oranında dışarıya muhtaç hale getirildiğimizi söyleyebiliyorlar mesela... Doğalgazda öteden beri dışarı muhtaç olduğumuzu bilmezden gelmeleri ne ise, ama doğalgaz yerine kömürle ısınmaya kalksak en az üç kat daha yüksek fatura ödeyeceğimizin de farkında değiller…

Bu güruhun, Karadeniz'de keşfedilen ve inşallah önümüzdeki sene sisteme dahil edilecek 540 milyar metreküplük doğalgaza bakışı, ayrı ve eğlenceli bir konu. Denizden çıkacak doğalgazın ıslak olacağını düşünüyorlar mesela.

Petrolde yüzde 92 oranında dışarı bağımlı oluşumuzu da, sanki yeni bir şeymiş gibi eleştiri sebebi yapabilen bu güruh, AK Parti döneminde petrol arama konusunda sağlanan gelişmeleri görmezden gelmeye eğilimli.

Petrol ve doğalgaz arama ile ilgili olarak küresel şirketlerce uzun yıllardır oyalanan ülkemizin bunları nihayet kendi imkanları ile aramaya başlaması ve kısa sürede büyük rezervlerin tespit edilmesi, her birimizi memnun etmesi gereken güzel gelişmeler.

Elektrikte yerli ve yenilenebilir kaynaklarda ciddi gelişmeler olsa da halen kısmen dış kaynaklara muhtaç olduğumuzu çocuklar bile biliyor.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların, enerji açısından kritik ürün olan kömürle ilgili bilgileri de sınırlı. Bir yandan neden daha çok yerli kömür kullanmadığımızı sorgularken, diğer yandan yeni ocakların açılmasını engellemeye çalışıyorlar üstelik…

Problemler ve çözümlerine bakışları sadece siyasi rant beklentisi ve algı oluşturmakla sınırlı olduğu için gerçeklerle pek ilgilenmeyen bu güruh, millet olarak yaşadıklarımıza da yabancı.

Bu milletin bir ferdi olarak milletimizle sevinip ve milletimizle üzülmek yerine, ülkemiz üzerine uğursuz hesaplar yapan mihrakların çıkarlarını savunup onların sözcülüğünü yapanların mevcudiyeti bir sır değil.

Kendi ayaklarımızı üzerinde doğulmamız gereken vaktin gelmediğine saf bir şekilde inananlar vardır muhakkak. Ancak, dış mihraklar için çalışanların ülkemizin hain kontenjanına mensup olduklarını unutmamakta da fayda var. Bunlar vardı, halen varlar ve korkarız hep var olacaklar…

Dünya, teslimiyetin varacağı nihai noktanın bağımlılık, dolayısıyla zillet olduğunun ve ayağa kalkmakta gecikildikçe bunun mümkün olmayacağını gösteren örneklerle dolu. Yağlı kemiklere kavuşma hayaliyle ülkelerini başkalarına teslim etmeye çalışan hainlerin başına gelenler, ayrı bir hikaye.

Türkiyemizin dünü ve bugününü mukayese etmek istersek, art niyetli birilerinden değil, güvenilir kaynaklardan bilgi almamız gerekir. Bu durumda göreceğimiz, ülkemizin günden güne geliştiği ve ilerlediği gerçeğidir…