Dışarıdan ve içeriden gelen saldırıların, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığını yok etmeyi ve dış mihrakların arzusuna göre yönetilmesini hedeflediği, malum.
19 senedir iktidarda olan AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın milletimizin teveccühü ile girdiği her seçimi kazanması, ülkemiz ve bölgemizle alakalı menfaat hesapları olanların işine gelmiyor.
Türkiye'nin göbeğini kendi kesmesi bir yana, gittikçe daha kararlı devam eden bu yürüyüşün giderek bölge ve hatta dünyadaki menfaatlerini sarsacağını biliyorlar.
Türkiye'nin başta Suriye, Irak, Libya ve Azerbaycan'la ilgili gelişmelerdeki rolü, onlar için ciddi bir sıkıntı.
Doğu Akdeniz'de Türkiye ve KKTC'nin haklarını korumamızın mı yoksa enerji arama, bulma ve çıkarmayı devlet olarak yapmamızın mı onlar açısından daha vahim olduğunu anlamak zor.
İHA ve SİHA konusunda, onların pazarlarına ve hele de kontrolleri dışında uzanmamız da, önemli…
Liste alabildiğine uzatılabilir. Türkiye'yi her konuda 4, 5, hatta 6 misli ileriye taşıyan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gerçeği, sicilli Türkiye düşmanları açısından katlanılması zor bir durum…
CHP ve İP'in başını çektiği ittifakın dış mihrakların tezlerini tekrarlaması ile ilgili esas problem, bu partilere destek verenlerin konudan habersizmiş gibi davranmaları…
'Gizli' üye HDP'ye oy verenlerin büyük bölümü de dahil, ittifak destekçilerinin, liderlerinin ABD Başkanı ile aynı telden çalmasına ses çıkarmayışları, ciddi bir problem. Oysa söz konusu ittifakın dış güçlerle uyum içinde olmasına, öncelikle üye parti mensuplarının karşı çıkması gerekir.
Kendilerine Millet İttifakı diyenlerin dış mihraklarla uyum içindeki beraberliğinin bu partilere oy verenlerin dikkatini çekip çekmediği, onların meselesi belki…
Ülkenin gerçek sahiplerinin bu durumun yeteri kadar farkında olup olmadığı, daha önemli…
Farkında olalım olmayalım, mevcut maddi ve manevi kazanımların bizim için lüks olduğuna inananlar ve içimizdeki uzantıları, bizi bunlardan mahrum etmeyi kafalarına koymuş durumda…
Olup bitenlerin farkına varmaz ve gerekenleri yapmazsak, kazanımlarımızı kaybetmeyi göze almışız demektir.
Hala anlamayan varsa, belki şöyle söylemek gerek: Birileri akıllandığından, aynı seviyeyi tekrar yakalayabilmek için yüz sene çalışmamız bile yetmeyebilir…