Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 16 Ocak 2021

Çıkmaz sokak!..

Ölçüsüz bir şekilde sarf ettiği hakaretler sebebiyle açılan tazminat davalarında kullanılmak üzere bir fon oluşturduğu bilinen CHP Genel Başkanı'nın, yeni davalar açılmasını gerektirebilecek sözler etme konusundaki pervasızlığını sürdürüyor.

CHP Genel Başkanı'nın bir şekilde sarf edip, sonrasında da ısrarla tekrarladığı 'sözde Cumhurbaşkanı' tabirinin ağırlığı altında ezilen CHP'liler, bin dereden su getirerek zevahiri kurtarmaya çalışıyorlar. Durum, birinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışanlarla alakalı fıkradaki gibi.

Kılıçdaroğlu ne düşünüyor bilinmez. Ama 'sözde' tabirini sarf etmesinin mazur görülebilecek herhangi bir tarafı olmadığının, savunma mevkiinde kalanlar farkında.

Cumhurbaşkanlığı makamını da ilzam edecek şekilde 'sözde' tabirinin kullanılmasının, şahsi bir meselenin çok ötesinde olduğunu iyi bilen savunucu tayfası, bütün eski defterleri karıştırsalar da, işlerine yarayacak bir söylem geliştiremiyorlar.

Çok ağır ve kesinlikle telaffuz edilmemesi gereken bu söz için özür beyanı yerine tekrarlamayı tercih eden Kılıçdaroğlu da, kendisini haklı gösterebileceğini zannettiği argümanlar bulabilmek için çırpınıyor…

Gelinen noktada söylenebilecek olan ise şu: Gerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve gerekse yaptığı bu büyük hatayı temizlemeye gayret edenler, konuştukça batıyorlar…

Çünkü her ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin doğrudan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı'na 'sözde' demeyi bırakın haklı gösterebilecek, mazur görülmesini gerektirebilecek hiçbir şey yok…

Bu sözün neden kullanıldığı ile ilgili rivayetler de muhtelif. Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan'ın son günlerde başlattığı görüşme trafiğinin, zaten pamuk ipliğine bağlı gözüken Millet İttifakında çözülmeler oluşturma ihtimali, bunlardan birisi.

İttifakta çatlak…

HDP'nin ittifak konusunun artık açık bir şekilde yürütülmesi talebi, sadece CHP'nin çelik çekirdeğini rahatsız etmekle kalmayan ve milliyetçi-muhafazakar bir taban yapısına sahip İyi Parti üzerinde de ciddi sıkıntılar doğuran bir husus.

Terörle arasına istese bile mesafe koyamayan HDP ile işbirliğinin açık olarak yürütülmesinin, ittifaka seçimlerde başarı mı yoksa tam aksine hezimet mi getireceği, meçhul.

Birçok yorumcu, zaten CHP'de artık ayyuka çıkan taciz, tecavüz ve hırsızlık gibi olaylarla başı dertte olan Kılıçdaroğlu'nun bir anlamda beklenmedik bir çıkış yaparak ortamı germeye ve böylelikle dikkatleri başka yöne çekmeye çalıştığı kanaatinde.

Sözde ifadesi ile başlatılan ve taraftarlarca bile hoş görülmeyen böylesi bir tartışmanın, CHP'ye oy getirme yerine var olanlardan da kayıplara sebebiyet vereceği ise ortak kanaat…

'Sözde' ifadesinin ardından başlayan tartışmaların ortaya çıkardığı durum ile ilgili en dikkat çekici husus ise, yalanlar üzerinden siyaset yapmaya çalışanların bunların gerçeklerinin dile getirilmesini engelleme gayretleri.

CHP Genel Başkanı'nın bir kaset kumpası ile partinin başına geldiğinin hatırlatılması, canlarını sıkıyor mesela. Yine aynı şekilde PKK terör örgütünün siyasetteki uzantıları ile işbirliği yapılmasına yönelik sözler edilmemesi de rahatlarını kaçırıyor.

CHP Genel Başkanı'nın Türkiye'nin gerçekleri ile ilgili cahilliği ve diline doladığı yalanları sürekli tekrarlama alışkanlığı, bir başka problem. Yanlışlığını CHP kitlesinin de çok iyi bildiği hususlarda tekrarlanan yalanlar, taraftar açısından da sıkıntılı durumlar arz ediyor çünkü.

Kılıçdaroğlu ve mecburi savunucuları girdikleri çıkmaz sokaktan ne zaman dönecekler, göreceğiz…