Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 3 Temmuz 2020

Medya değil, adeta silah!..

Klavyenin başına geçtiklerinde kendilerini alemin kralı gibi görenler var. Akıl, mantık, şuur, insaf, izan gibi herkese lazım özelliklerden mahrum oldukları kesin olan bu sürüngenler, sosyal medyadaki alçaklıklarını sürdürüyor.

Cesaretleri çoğunlukla bilinmez olduklarını düşünmelerinden kaynaklanıyor. Destekçilerinin de çok olduğuna inanıyorlar. Öyle ya, melanetlerini 'demokrasi, kişisel özgürlükler' ve benzeri alakasız kavramlarla savunmaya çalışanlar, eksik olmuyor.

Yalan, iftira ve hakaretle dolu mesajları muhalefet olarak değerlendirenler, kendilerini hedef almadıkça akıl almaz çirkinlikleri bile makul karşılayabiliyorlar.

Önce (X) kuşağı diyorlardı, şimdi (Z) harfindeler. Alfabe bittiği için yakında belki yine (A) kuşağı filan derler kim bilir… Aynı kuşakta olsalar da kendisini ve sınırlarını bilenler de var, hamdolsun.

Yurtdışından ya da sahte hesaplarla içeriden sürdürülen bu alçaklıkları, 'teknoloji' ile izah edenler de var. İyi, güzel, hoş, latif ve benzeri kavramlarla zerre kadar ilgileri olmayan birilerinin lağım çukurundan çıkmışa benzeyen saçmalıklarını da 'teknoloji üretmek' olarak anlıyorlar.

En hafifinden bütün işlerine zevzeklik diyebileceklerimiz 'teknoloji üretiyor' ise, her yıl Teknofest'te bir araya gelen ve hemen her alanda teknolojik gelişmelere imza atan gençlerin yaptığına ne demek gerekir acaba!..

Bütün mesele, birilerinin yerleşik olan her şeye saldıranları kendilerinden saymalarında. Düzgün işler yapan ve bu arada ülkenin geleceğine katkıda bulunmaya çalışanları da yok sayıyorlar akılları sıra…

Sosyal medya henüz yeni ve çeşitli sebeplerle künhüne vakıf olunması zor bir alan. Ancak, insan gibi kullananlar olsa da, farklı şekillerde kullananların melanetleri sebebiyle mutlaka bir çözüm yolu bulunması gereken ciddi bir problem alanı.

Sizi de vurabilir…

Epeydir gündemde olan bu konu, son dönemlerde yaşanan iki olayla tekrar ve ciddiyetle gündeme geldi. Hapisteki Selahattin Demirtaş'ın eşine yönelik çirkin saldırıları, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve eşi ile ilgili olanlar takip etti.

Sadece birileri ya da bir kesimi değil, toplumun tamamı tarafından kabul edilen normalleri hedef alan bir saldırı ile karşı karşıyayız aslında. Bu saldırıların durdurulması için yapılması gereken çok şey var ve hukuki düzenleme de bunlardan birisi.

Ancak siyasiler ve medya mensupları başta olmak üzere, bu kaotik ortamın kendilerine yaradığını düşünen ve hatta çeşitli şekillerde destekleyen bazı kesimlerin akıllarını başlarına almaları, belki de en önemli konu.

Elifi görseler mertek zannedecek kadar cahil klavye silahşörlerinin başlıca malzemesi, aklı başında gözüken birtakım kişilerin yalan ve iftiraları.

Sosyal medyada kendisini ifade edecek kişilerin uyması gereken kurallar ve ihlal edenlere yönelik müeyyideler oluşturulması için hukuki çalışmalar şart.

Yurtdışından ve içeride de sahte hesaplar üzerinden bu tür melanetleri işleyenlerle baş edebilmek, zor. Ama üstesinden gelinebilir.

Klavyenin başına geçtiklerinde akıl ve mantıkla alakası kesilenler ve destekçileri ile mücadelede yetersiz kalınması ile ilgili temel problem ise şu:

Onlar, yapılmaması gerekeni yapıyorlar; yalan söylüyor, hakaret ediyor, çirkeflik yapıyor, hatta ihanet ediyorlar. Sosyal medyadaki melanetlere karşı olan çoğunluk ise yalan söyleyemiyor, hakaret edemiyor ve çirkeflik yapamıyor…

Sosyal medyayı rakiplerine yönelik bir silah olarak görenlerin, bir gün kendilerine dönebileceğini unutmamaları, çözümün ilk adımı…