Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 9 Ocak 2019

Diplomatik Vahşet…

2 Ekim'de evliliği için gerekli evrakları almak üzere gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda vahşice katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı konusu henüz kapanmış değil.

Suud yönetimine verdiği rahatsızlık sebebiyle ortadan kaldırıldığı anlaşılan Cemal Kaşıkçı'yı öldürenler aşağı yukarı belli olsa da, emri kimin verdiği ve cesede tam olarak ne yapıldığı, halen aydınlanmamış durumda.

İstanbul'daki başkonsolosluk binasında Suudi Arabistan'dan gönderilen özel bir ekip tarafından katledilen Cemal Kaşıkçı ile ilgili emrin oldukça yukarıdan bir yerden verildiği konusunda kimsenin şüphesi yok. Suud gibi bir ülkede, çok yukarılardan gelmemiş olması halinde böylesi bir işe kimsenin cesaret edemeyeceği çok iyi biliniyor çünkü.

Kaşıkçı'yı öldürme işi için neden İstanbul'un tercih edildiği de, tarihte benzeri nerdeyse hiç görülmedik bu cinayeti planlayan ve uygulayanların basiretsizliği sebebiyle artık biliniyor. Olayı Türkiye'nin üzerine yıkmayı planlayan katiller sürüsü dublör getirmeyi düşünseler de, merhumun konsolosluk binasına yalnız gelmeyebileceğini hesaba katmamışlardı…

2 Ekim tarihinden beri ülkemizi ve bütün dünyayı meşgul eden Cemal Kaşıkçı olayı artık kitaplaştırıldı.

Sabah Gazetesi'nden Turkuvaz Kitap tarafından yayınlanan Abdurrahman Şimşek, Nazif Karaman ve Ferhat Ünlü'nün hazırladıkları 'Cemal Kaşıkçı Cinayetinin Karanlık Sırları / Diplomatik Vahşet' isimli kitap, olayın bilinenlerini bir araya toparlamanın yanında, henüz bilinmeyen taraflarını da içeriyor.

Üzerinden üç ay geçse de henüz aydınlanmayan yönleri de olan konuyu bu kadar kısa süre içinde hakikaten yoğun bir çalışmayla kitaplaştıranları tebrik etmek gerek.

Eser, planlandığı gibi neticelenmesi halinde Türkiye'nin başını ciddi şekilde ağrıtabilecek olayın nasıl açığa çıkarıldığı ile ilgili bütün detayları da içeriyor.

İnkardan kabüle giden yol…

Olayı önce inkar eden Suudi Arabistan yönetiminin, Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü aşama aşama nasıl kabul etmek mecburiyetinde kaldığını aktaran kısımlar, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığının da göstergesi.

Cemal Kaşıkçı olayının uluslararası camiaya ustalıklı bir şekilde mal edilmesi ve başta ABD olmak üzere, olaya çıkar temelli yaklaşan ülkelerin, Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu sebebiyle gerçeği kabul etmek zorunda kalışları da adım adım işlenmiş.

Olayın kilit taraflarından birisi olan meşhur ses kayıtları konusu da yer alıyor kitapta. Ses kayıtlarının aktarıldığı kadarını okurken, dinleyenlerin neden fazlasına tahammül edemediklerini de anlayabiliyorsunuz.

Gazetecilerin yazdıkları bir kitap olması sebebiyle olay 5N1K ilkesine, yani 'Ne, Nerede, Ne zaman, Nasıl, Niçin ve Kim' sorularının cevaplandırılmasına uygun olarak altı bölüm halinde hazırlanmış bir kitap, Diplomatik Vahşet.

Kaşıkçı olayını bilinen ve bilinmeyenleri ile aktaran eserde, yaşanmış benzer olaylara da değinilmiş. Böylelikle, hakikaten dikkat çekici bir eser ortaya çıkmış..

Kitabın özelliklerinden birisi de, aralarında ana muhalefet partisi liderinin de olduğu birilerinin kötü niyetle çarpıttıkları hususlara açıklık getirmesi.

Diplomatik dokunulmazlık, konsolosluk binaları ve araçları ile ilgili mevzuat konusunda verilen bilgiler, olay sebebiyle ülkemizi suçlayabilecek kadar alçalanlara ders olacak nitelikte.

Olayı başından beri sıkı bir şekilde takip ederek kamuoyuna aktaran isimlerin kaleminden çıkan, adeta polisiye bir roman tadındaki 'Diplomatik Vahşet', yaşananları ve arka planını öğrenip anlayabilmek açısından eşsiz bir kitap.