Bugün Bayram… Ramazan Bayramı ya da ecdadın kullandığı ismiyle 'Iyd-ı Fıtr'…
Öncelikle Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, hepimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
Ramazan Ayı boyunca oruç tutan mü'minler açısından bir tür ödül olan Ramazan Bayramı'nın, İslam Alemi'nin içinde bulunduğu genel durum sebebiyle yine buruk geçeceği, aşikar.
Suriye, Irak, Filistin, Myanmar ve İslam dünyasının birçok bölgesinde karşı karşıya bulunulan sıkıntılar, ister istemez çoğumuzun ağzının tadını kaçırıyor, malum.
Yaşanmak zorunda kalınan kötü gelişmelerin en vahim taraflarından birisi karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar konusunda İslam Alemi'nin hala bir keşmekeş içinde bulunması belki.
Müslümanlar hiç değilse önemli meselelerde bir araya gelmeleri gerektiğini biliyor olsalar da, henüz bunu tahakkuk ettiremiyorlar…
Ancak, kendilerine dünya barışını sağlamak ve devam ettirmek gibi birtakım önemli görevler verildiği düşünülen uluslararası kuruluşların çifte standartlı tavırları belki çok daha vahim.
Bu kuruluşları arka bahçeleri gibi kullanan birtakım devletlerin baskıları sebebiyle, özellikle de Müslümanları ilgilendiren gelişmelere adeta kör ve sağır kesilmeleri, nerdeyse hemen her defasında beklenen bir durum.
İşin en şaşırtıcı taraflarından birisi de, bu kuruluşların çifte standartlı tutumlarının, teorik olarak üstün birtakım prensipleri savunuyormuş gibi gözüken akademisyenler, aydınlar ve gazeteciler tarafından bile kabul edilmek zorunda kalınması.
Tabir caizse, bütün dünya kamuoyunun gözleri önünde yaşanan bir tiyatro seyrediyor gibiyiz. Anlı şanlı isimler taşıyan ve dünya çapında büyük görevler üstlenmiş gibi gözüken uluslararası kuruluşlar, aslında hiçbir şey yapmıyorlar…
Ansiklopedik bilgi olarak bütün insanlığa adeta mükemmel birer kuruluş olarak takdim edilseler de, BM ve Güvenlik Konseyi zaten problemli olan kuruluş esaslarına bile riayet etmiyorlar mesela. Bütün yaptıkları patronun yani ABD'nin ve diğer patronların yani 5 daimi üyenin emirlerine riayet etmek…
Bayram müjdesi…
Ama yine de, önceki gün BM Genel Kurulu'nda alınan Filistin'le ilgili karar, bayramımızı şenlendirecek kadar olmasa da, geleceğe biraz daha ümitle bakabileceğimize yönelik bir işaret olarak düşünülebilir.
BM Güvenlik Konseyi'nde veto edilen ve Türkiye'nin yoğun girişimleri sonrası Cezayir tarafından BM Genel Kurulu'na getirilen 'Filistin Halkı İçin Koruma' talepli tasarı, 120 oyla kabul edildi.
BM'de önceki gün düzenlenen özel oturumda sonrası yapılan oylamada kabul edilen karar, 'BM Genel Sekreteri'nin 60 gün içinde İsrail işgali altındaki Filistin'de sivillerin korunması, güvenliği ve refahı için yapılması gerekenlerin yanı sıra uluslararası koruma mekanizmalarıyla ilgili önerilerinin de bulunduğu yazılı rapor sunması'nı içeriyor.
8 ülkenin karşı çıkıp 45 ülkenin çekimser kaldığı tasarının BM Genel Kurulu'ndan geçmesi ile ilgili temel değerlendirmeler de, İsrail ve Amerika'nın hüsrana uğradığı yönünde.
ABD'nin Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıma ve böylelikle burayı İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı ile ilgili olarak, önce Güvenlik Konseyi'nde ve sonrasında BM Genel Kurulu'ndaki aleyhte kararlar alınmıştı, malum.
BM Genel Kurulu'nda Filistin lehine kazanılan bu yeni başarı, istenilen hızda olmasa da bazı şeylerin artık değişeceğinin emaresi kabul edilebilir belki de.
Bayram öncesi gelen bu haber, daha sonra yaşayabileceğimiz başka bayramların müjdesi gibi adeta…
Hepinize hayırlı bayramlar…
